ALLAH KATINDA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bulutumsu varlığın teması Aslında aykırı düşlerin da temsilcisi Her ışıldak ve her karartı İkilemlerin çığlığına dair Aslını inkâr eden bir düş’e yüklenip Sonları tehir eden Vazgeçişler kadar da kaypak Tüm düş temsilcileri. Aşka hitap gücü yükleyen Efsunlu bakışların Caddelerde dolaşan rüzgârlardan da alacaklı Her gidiş. Temennim o ki; Kayıtsız varlığından nemalandığım Bir yansıma vuku bulur İçimin karanlığa hücum eden Alyuvar dolu ölümlü düşlerimin Teselli bulduğu: Altı üstü, Bir düş’e talibim, sevgili. Varlığın nasıl ki ırak Muteber bir varlık olsam bile Gözlerden uzak yüksünlüğümde İri harflerle bezediğim yürek sesim Kadar tok Belki aldatıcı: Yani, demeye bile mecalim yok iken Satır arası bir dokunuşa talibim: Göz süzüşlerinde vuku bulan Ne çok kelime infilakı: Az sonra öleceğimi bilsem bile Ne gam! Dokunuşlarında meleklerin Yüreğin istilası altı üstü. Zemherilerden yansıyan Bir lanet mi nifak sokan? Yoksa vazgeçişlerin sunduğu O terennüm mü? Yine yollara döktüğüm kanatlarım kadar Yeknesak. Şimdilerimi topladım, Amansız sevgileri Yana yakıla efsunladım Yine yüreğin sihrine talip Bin bir edayı dokuyup zemine Sözcükleri yalarken rüzgâr Ben, kayıtsızlıklardan uzandığım Yolun bir dehliz olduğuna biat Sürüklendim belli belirsiz. Hangi gücün gücüne mi gider? Yoksa savsaklandığım gölgelerden mi Medet ummalıyım? Aslıma dönük yüzüm Yalnızlığın gölgesine düştüm düşeli Hangi yüreğin nazarında Bir kereliğine de olsa Görmezden gelmemeni dilediğim Hayli yorgun fıtratın yüz karası mıyım yoksa? İçimde titrek ışık, Kabir dolusu sözcükten sinen Ölümün kokusu: Renklerin değil bilakis Siyahın hükümranlığında Son bir çırpınış En asil ölüme uzanırken bedenim, Sıramı Bil ki; Kimselere vermeyeceğim. Zamandan muaf bir varlık yine duyguların hulasasında gömdüğümüz geçmişin dirildiği satırlar... Şiirden öte bir varlık aslında hayatın hicvinde tutsağı olduğumuz ne ise... Ve kim isek kimin gözünde neye tekabül ettiğimizin de umurumuzda olmadığı... Yeter ki; aslımızı ve özümüzü koruyup sadece inancın eşiğinde ve ışığında hazır ol’a duralım hem belli mi olur mutluluğun hasıl olduğu bir eksende kabul görmeyeceğimiz? Sahip çıkmakla boşlamak arasında bir süreç: Güne nifak sokan geceye duyduğum aşk. Ötem beri dağınık Aslıma sirayet etmiyorum artık: İrili ufaklı masallardan da sıkıldım İnat ettiğim kadar var hayatla Tutuştuğum güreşte Hep tuş olan Yazmadıklarım Belki yeltenip Uzak durduğum… O vakur dokunuş… Şaibeli bir yüklem düştü payıma gece gece Son sürat yakarış Yine Allah katında, Vuku bulan özlemim, Derli toplu kelimelerle Kurduğum ittifak: Böyle değildim ben aslında. Ölümüne sözlendim ben; Kalemin sivri ucu battıkça yarama Aşka inat Nefreti yüklenirken zamanlı zamansız Kimisi, Zanlarla muktedir Ölüme bile kapıyı gösteren O cahil yürek: Her defasında boyun eğdiğim Sonla baş arasında nakış işlediğim Hicabın da son kırıntıları. Teamül denen yakarışıma Sahip çıkmakla Sevaba giren isyanlarımı biriktirdiğim Değil mi Koca bir yalan… Hadi, el sıkışalım senle, Dünya denen kinaye: Varsın ölümüm olsun şiirden: Şiir yerine Su içmeyi bile lav ettiğim. Hamdımla vakıfım düzene; Sevip reddedildiğim kimin umurunda? Allah katında, doyamadığım Derleyip toparladım varlığımı: Yok sayılsam da En büyük günah değil mi yalan? Hadi, okuyun üfleyin ardından şu şiirin: En bayat kelamdan yana bile Istırabım dinmez Sevip sevip, Sevmelere doyamadığım mı Sizce yüksünlüğüm? Aşkı şiar bildiğim bir dizeye Serildiğim. |
Güzel şiir
Başarılar
SELAM VE DUA İLE