Kayıp Bir Şehrin Koynundayım..!
Kayıp bir şehrin koynundayım
Sönüyor bir bir Işık’lar Tüm çıkışlar kapalı Sıkıntıda sokaklar Üstelik üstü parçalanmış sevdanın Yasaklanmış bütün aşklar..! Yalın ayak koşuyorum Firardayım! Gurur benim kılavuzum Bir varım bin yokum Kendime yabancıyım Şuursuz, ağır yaralarım Ümitsizliğime susmuş tüm kalabalıklar..! Ayrı dertlerle aynı yoldan geçmeyi deniyorum Duvarlara çarpıyor umutlarım Boyuyorum kaldırımları günahlara Sanırım yine yanlış yoldayım..! Demiştim oysa "Ben zaten kırık bir dalım" Bir kibrit çak yeter, ver ateşe beni Bas parmak izlerini küllerimin tam ortasına Bir veda şarkısında adımlarım Seni yolcu ederken d/üşüyorlar..! Bağışla bana bir kez daha gözlerini Hangi ayak izi senin bulamıyorum Aydınlat karamsar gecelerimi Önümde dipsiz uçurumlar İntihar edecek efkarım Uzatsan bir kez ellerini..! Gözlerim doluyor birden İki kişilik damlıyorum Çekin şu bulutları üzerimden Yaralarımı sayamıyorum Tükenmeden, vermeliyim güllerimi Yavaş yavaş azalıyorum..! Kırılıyor gururum bir pencerenin karşısında Dört bir yana Vefa kırıntıları saçıyorum Ömrümün zararını sarkıtıyor saçların pencerenden, can kırığında Avuçlarına siyah güller bırakıyorum Anlıyorum ki bir ömür mahkumum ben bu karanlığa..! Görmüyorum Göremiyorum Üzgünüm Ben seni körü körüne seviyorum [ Doğum günüme tesadüf etmesi nedeniyle ayrıca mutlu olduğum ve satırlarımı güne layık gören değerli Seçki’ye, beğeni ve yorumlarıyla katkılarını esirgemeyen bütün gönül dostlarına yürekten teşekkürler. ] |