İNAN ON PESO ETMİYOR AŞKLAR
bir çift kumru olabilseydik seninle çağla baharlarında
gelincikler toplayan çocuk dere boylarında üveyikler ibibikler ürkmüş gurbet yollarında sığmıyor çocukluğum mor panjurlu pencerelere burada bizi isteyen hiç kimse yok vadilerde yoruldu yılkı atları göğsünde savaş madalyaları yeniktik oysa yağmur ve gök gürültüleriyle patlayan fırtınalara burada bizi isteyen hiç kimse yok yusufçuk sesleri çağırıyor beni ıslık çaldığım uçurumlara dolaştığım bütün koridorlar sayıklamalı avlularda kanayan güvercin kanatları monarşik çözümler mi getireceğim gözlerindeki dikta bakışlara burada bizi isteyen hiç kimse yok sen yüksek ezberlerle taç giyen sen kehanetler yazgısı yeni kıtaların sen yalnızlığın localarında bir garip özgürlük duygusu kanatlarının rüzgarı sarsın ıssız kıyıları ürperip çekiliyorum loş ışıklar limanına burada bizi isteyen hiç kimse yok biten aşklar kültürlü iyi giyimli teninin renginde akşam ateşi çağcıl aşklar soğuk algınlığı sıtma kangren biten her aşk yetimler vasiyeti bir çift kumru olabilseydik seninle çağla baharlarında şekerkamışı değirmenlerinde öğütülen şeker gibi aşklar mı düşlemiştin ey sömürge efendi kaç gümüş peso ediyor devşirme sancılı aşklar her zaman yoksul bir aşktı bu eksiği olmayan kuralınca önce ağıtları uyaklı uyaksız geçmişin özlemi dinerdi her yirmi üç nisanlarda çocuk seslerinde ta çocukluktan başlardı utangaçlığımız saklanırdık kuşların kanadına yağmurun dinmesini bekle ışıklar içinde ateşkesin bozuluduğunu haber veriyor granada inan on peso etmiyor aşklar geçici ant içme törenleriyle yolunu gözleyeceğim yosun kokulu denizlerde burada bizi isteyen hiç kimse yok ey ay yüzlü çocuk samanyoluna anlat kirli sarı yalnızlığımızı pırıltılı kederimizi akıp giden sulara yeniden doğacağız belki de varoluş yağmurlarıyla begonya çiçekli pencerelerde güz geldi kırık aynalı kızların yalnızlığına gökyüzü sana emanet çocuk koyakların kıyısında oturmuşum mora çalan akşamların türküsünü söylüyorum İnan on peso etmiyor aşklar 22.04.2018 |