0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
928
Okunma
hani insanın bir yanı uçurumdur
bir yanı da ölüm gibidir ya
öyle bir hayat yaşıyorum işte
sanki karanlık bir sokaktayım
sanki hayat burada hiç yok
sanki yaşamak hep yalan olmuş
tek gerçek ölümlü olmak
mevsimler nasıl olur da hep kış kadar soğuk olur
insanlar nasıl olur da hep yalnızlıkta kalır
çiçekler nasıl olur da hep boyun büker
yada kuşlar nasıl olur da hep kanadından vurulur
güneş doğmasına doğar da bazısına neden hiç doğmaz
gün aydınlanır ama bazısı hep karanlıkta kalır
ve türküler
hep hasretlikten demlenir
hep acıyan yanımızdan vurur bizi
yada kabuk bağlayan yaramızı kanatır
uzakları hatırlatır
gidenlere öfkeyi arttırır
umudu çoğaltır
ama içinde akan bir ırmak gibi coşturur seni
hadi sen türkülerini çal yine
uzun uzun çal
sabah olmasın
gün doğmasın
güneş varsın bize uzak olsun
sen içimizi yaka yaka türkülerini mırıldan
hani adresi belirsiz mektuplar vardır
hiç okunmamış mektuplar
adresine ulaşmamış
ama yinede yazılmış
içine sevda konulmuş
içine özlem konulmuş
içine ten kokusu konulmuş mektuplar
gözyaşlarından mısra mısra damlatarak yazılmış
bir hayatı anlatmışsın belki
bir sevdayı
birisi kendini bulmuştur
birisi kendini asmıştır
bir dar ağacına asar gibi
birisi uykusuz kalmıştır
birisi uykusunda
birisi acıyla yoğurmuştur göğsünü
birisi kuş sesleriyle uyanmıştır
bazen diyorum ki
içindeki ateşi söndür
külünü savur etrafa
su’ya şiir yaz
göğe gözlerini kat
toprağa parmak uçlarınla bas
yağmur damlasını avuç içine al
kelebeğe sor hayattan memnun musun diye
sonra bırak fırtına kopsun
bırak sel götürsün her yeri
bırak kıyamet gelsin üstüne
tufan olsun her yer
şu ömür dedikleri kaç günlük ki
kaç mutluluk eder şu ömür
ve sırtında onca parmak izi varken
kendine ihanet etmeyi bırak
bırak kanasın yaralar
bırak gök kararsın
bırak sevmek yasaklansın
bırak herkes yalan olsun
çocuklar koşmaya başladığında
çiçekler tekrar açacaktır elbet
elbet bir yerlerde bir şiir okuyan olacak
bir yerlerde maviye sevdalanan
uçurtma uçuran çocuklar olacak
ama içinde sanki bir kıyamet besliyorsun gibi
hayatın en sessiz ölümünü yaşıyorsun
bunca cesetle yaşamak zor
bunca günah işlemiş olamaz insan
bir sabah uçurtmanı al gel çocuk
bu dağların uçurtmana ihtiyacı var
göğün özgürlüğe
benim de sana
kabuk bağlayan bir yarasın sen
seni özlediğim kadar kanıyorsun içimde
ben hiç bilmediğim bir yerdeyim
ve hiç yaşamadığım kadar yalnızım
içimde sırılsıklam bir intihara sarılıyorum
yalnızlığımın tek sığınağı darağacı
ibrahim dalkılıç
18.03.2018
23.15 izmir
5.0
100% (2)