BİR DÜŞ PENCERESİNDE ÇİÇEKLENMEK
siren sesleriyle gitti o sevgililer
ressamların tablolarında yaşanıp bitti o seviler mısrası yankılanıyor nar çiçekleri kanarken şiirlerin gülümsüyor uzakta bir gemi dudaklarındaki o ıssız limanlara bir ışık dalı süslendi bahar yetişemedim seni okşayan sulara çiçeklenmek bazen dağların doruklarında meltemlerin estiği deniz kıyılarında seni yenilmiş gövdeme yeniden eklemek zaman ve sonsuzluk arasında sen hiç gitme herkesinkine benzeyen sevdamdan gözlerinde uzak bir ülke özlenir güvercinlerin tünediği avlularda unuturum hayatın dışında kalmışlığımı ırmakların çağıltısı alaca karanlık gönlüme ayazlar getirdi bir masal perisiydim okuduğun en gülümser masalda bir ışık dalı süslendi bahar yetişemedim seni okşayan sulara hatırla stefan manolya kokan baharlarda ne çok ağlamıştın düşlerimizdeki bahçede yabanıl kucaklarda örselenmiş sevgilerle bir beyaz mendil içinde yarınsız dünsüz öylesine yenildiğimiz kalabalıklar bir düş penceresi kuralım seninle ey sevgili yeniden küllerime basıp geçme küllerim bir gazeldir hep yarım okunan bazen aşk en güzel kadının sesi gibidir kuşatılmıştır göğsü tufanlarla bazen yağmurlarda ıslanan ıslık çalan sevgili yarım aşklara gövdesi kıvılcım dolu hüzünle buğu gibi yükselir o an bir ışık dalı süslendi bahar yetişemedim seni okşayan sulara badem ağaçları ayrılık demek bak bir ırmak soğumuş küllerimizden dolu dolu bu bahar yine gözlerin avuçlarımda tozlaşan kelebek yaşamın çetrefilliğini bir anlık anımsayış sen yine de gitme yaslı eşiklerde açan çiçeğim anılar penceresinden Ömriye KARATAŞ 16.03.2018 |