Uzayıp Gider Tren Yolları
kimse onun bir rüyada öldüğünü bilmiyor
animasyon çekilmiş gözlerine karşılaştırmalı zayıf bir ses uyanın uyanın lütfen burası son istasyon sakız ve helva getirdiler pencereyi açınca lokomotifler yanacak şaka mı yapıyorsunuz çok eskiden bir işçi yorgunluğun kısalan kanatlarına içini düşürdüğünde çocukların denize kavuşmak için kalplerini sattığını görmüş o günden beri uzayıp gider tren yolları bol satıcılı parçalanmış yüzler arzularını öyle acıklı okuyorlar ki kaç para olsa verirdim ilk kokularına sarılmak için karanfilin deniz her yeri maviye boyayacakmış gibi umutları ümitleri yalanları aşkları kalanları ıslatıp uyandıracak hüzün basacak kompartımanların titrek yüzünü dede sana şiir yazıyor bu çocuk ve bu şehir hep azarlayarak bakmış ona bulutlara ağladığına şahitlik eder misin çok yorulmuş bütün gece ve çok korkuyormuş rica etsek bastonunu verir misin nerede başlar nerede biter limanlar şiirleri duvarlara yazan bir serseri taş atar çivi eritir raylarda en güzel maymuncuk ve keskin bir kaval sesi aşkına kırmızı kiremitli bir damın önü beni de sevindir çocuklar yarışırken demirle işte burada bizi avutan incir ağacı gitme dur gitme kaçak bir yolcu olduğumu kimse bilmesin kalın bıyıklı makinist sevinçlerimizi öldürmesin. |
saygılar..