KAYNAR GÖNÜL OCAĞIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Askerlik anılarımın hayatımdaki yeri bambaşkadır.
Görev alanım içinde, yanlış veya eksik gördüğüm her işi kendi görevim olarak görür, onu hiç kimseye sormadan kendi kafama göre yapardım. (Muhabere çavuşuydum. 1973-1974) Tabur Komutanım, Muh. Kd. Üsteğmen Koray ERKAN tarafından takdirname ve 50 Tl. ile ödüllendirildim. Zırhlı Alay Komutanı, Kurmay Albay Şamil ÖZDİLLİ tarafından bir kez 15 Tl, bir kez de 10 Tl ile ödüllendirildim. Tümen Komutanı, Tüm General Hasan VARIMLI tarafından 75 Tl. ile ödüllendirildim ki, bu ödülün, Tümen Kurmay Başkanı H. Zati ERGÜL tarafından verdirildiğinden kesin eminim. Savcı Albay Doğan GÜRLEŞEN tarafından dört asker, iftara davet edildik, aile ocağında sofrasına oturup yemeğini yedik. Bölük Başçavuşum Salih KAZAZ tarafından defalarca davet edildim; aile ocağında çok yemeğini yedim. Terhis olduğumda, Tümen Kurmay Başkanı Zati ERGÜL, evladım bizde çok hakkın var, hakkını helal et dedi. Helalleştik; iki yanağımdan öperek beni uğurladı. Bunlar asla unutulamaz. En içten kalbi duygularla o canım komutanlarıma, sevgilerimi, saygılarımı, selamlarımı sunuyorum. Onların da bende hakkı çok. Tüm askerlerimize selam olsun. Yüreğimiz her zaman onlarla.
Durmadan çarpar kalbim gençliğimdeki hazla,
Emir verilse koşar, karışırdım sellere, Ruhum diyor ki durma, koş cepheye o hızla, Tüm gücünle destek ol dağlardaki güllere. Biz doğanda bu aşkla büyüdük dola dola, Zamanında sevinçle kalkıp koyulduk yola, O günlerin mutluluk ruhu içimde hâlâ, Gülerek el sallardık selamlayan ellere. Akşamdan arkadaşlar gelirdi evimize, Şakayı şamatayı katlardı neşemize, Hayırlı teskereler herkes dilerdi bize, Selam verip geçerdik, girdiğimiz illere. Nizamiyeden koşup, girdik miydi içeri, Bir cennet âlemidir zannederdik her yeri, Böyle bir ruh düşmandan adım atar mı geri? Taşını toprağını, mezar eder ellere. Sene yetmiş dört yılı, çakı gibi askerdim, Askerliğe öyle bir sevgi sevda beslerdim, Kıbrıs’a ulaşmayı heyecanla isterdim, Karışmak istiyordum yol tanımaz yellere. Görev yaptığım yere mizacımı saklardım, Hatayı ve yanlışı düzleyip yasaklardım, Kafama göre paklar, alanımı aklardım, Hiç haberim olmadan, doyardım ödüllere. Bugün aynı hislerle yaşar o gençlik çağım, Kaynar gönül ocağım, ben nasıl duracağım? Yurduma göz dikeni haykırıp kıracağım, Selam olsun dağları inleten o dillere. |
Beğendim okudukça güzel şiiri...
............................................ saygı ve selamlar..