Her Yerdesin
sen yüreğimin sonuna koyduğum noktasın
tanrının yazdığı günahlar kadar canım acıyor oysa yaralı bir yüreğe çekiç sallayan cellatlar tanıdım ok fırlatan tanrıçalar kurşun sıkan şairler fırtınalar, depremler ve enkaz altında kalan çocuklar tanıdım sıcak yaz gecelerinde upuzun üşüdüğü oldu yüreğimin yüreğimin kışı hiç geçmedi ayaz bir sevdanın ardında çiçek açmaya çalıştım yaprakları dalına ağır gelen bir yaşamdan geldim önümde uzun bir yol varken bense kısa adımlarla yürümeye çalıştım elimi yüreğimin üstüne bastırıp kendimi avutan şarkılar mırıldandım avucuma sığmayan kadehlerle keder tokuşturdum yıllanmış şarap kızıllığında kanayan yüreğimi mahzende yıllandırır gibi acılar biriktirdim kısık ses tonuyla kendi kendime öl dedim öl dedim kendi kendime ve baharını yitirmiş bir şiire yazdım seni yürek sesiyle yürekten yazdım seni kaybedilmiş bir mutluluğu yazar gibi en çok seni yazarken yalnızlığı yaşadım yolumu yönümü kaybettim seni ararken yolumu kaybettim sonra kısık ses tonuyla kendi kendime öl dedim öl dedim kendi kendime ama ben cesedine sarılmaya da razıydım yeter ki toprak seni benden çok sevmesin seni şiir gibi seviyorum biliyorsun içinde çocuk gülüşü olan bir şiir gibi belki içinde sen olan bir okyanusta boğulurum belki darağacı sen olan bir avluda asarlar beni belki hedefi sen olan bir kurşun deler geçer sol yanımı sonra çocukluğum üşür uçurmamın ipi elimde kalır güneş gönülsüz doğar ve sen mavi bir şiir’sin dili cam kesiği yüreği kızıl karanfil hem gecemden geçersin hemde gündüzüm de hem canıma mezar olursun hemde canıma yoldaş olursun bu köhne hayatı sende yaşadım bu bıçak kesiği acıları sende yaşadım bu ömrü sende yaşadım seni hiçbir yerde aramadım çünkü sen yüreğimin içinde her yerdesin yüreğimin içinde her yerdesin ibrahim dalkılıç 15.01.2018 23.50 izmir |