Can Kertiği Kadın
Can Kertiği Kadın
kadın, ıslak tenini asmıştı ipe yaşanmışlıkları serdi güneşe mintanı göyneği entarisi fanilası dizili gözyaşlarını buharlaştırdı gizlice büzüş büzüş teninde sıktıkça sıkıyor bileziği erkeğin eğnine dar kançanağı gözleri kırılgandı kadın soğukla yoğrulmuş bedeniyle cengi oynanan, nara atılan sokaklarda sunağında saklı gül kurusu yalnızlığıyla delişmen bir sessizliğe büründü platonik sevişmeler gözönünde evin içinde iki yalnızlık dost bildiğini uyutup kayboldu çoktan yıldızları set kurdu gözlerine pervaz hücrelerinde hicran yaşları neler götürdü kendinden sessizce çarmıha gerilmiş hüznün elinde tastamam huzursuzlukta yüreği yanağında bıçak kesiği bir çizik ur gibi sarılı gövdesine koca bir virüs kaynağı ölümlerde ısmarlandı şimdiden acının mahpusluğunda hüzün yanığı bitimsiz çığlıklarıyla kapana geldi sızı teyellenen bedeni zikzaklarda artık her yanında ayrı bir dişağrısı çivi batığı, düşman başı yalnızlık gerisin geri hayat yeniği mayın tarlasının tam ortasında kaynağını bulamayan ırmak misali döne döne öptüğü ellerinde yarını zehirleyen bir adamın kadehiydi yalpalayarak akıttı ömrünü ölüm bu yüzden hep geceydi asılı kaldı baygın yalnızlık onca işçi onca çırak yok artık naçar döllerin avuntusunda kanattı suyunu bilinç altı bekaretiyle dudak büküğünde gülüşü çıplak rakıdan batıktı erkeği kırılgandı kadın bitmiş bir umudun haykırışı eşliğinde peşine düştü düş kurgusunun elinin hışmıyla kopardı mavisini kumların sıcaklığında sararan denizin oya yapıp ördü örümceğini küpe yırtığı kulağında ruhunun kalıbını çıkardı adam soyundu ne varsa çaresizce üç vakitten fazla sustu dilini pişmanlıkla söyleştiği her bakışında saçları dağınık, masum ve pejmürde aşk kızgın sana, sevmeye dahi öpmeye ne çok özlem duydu kucaklaşacak kolların kör kuyularda yıkanırken gömleğin bir asır kaybedişin sırtında hikayesi törelerin topal yavukluları cenk meydanında aynı karanlığı içtiğin testi eşkıyanın elinde ölmek güzel görünebilir gecelerde özgürlüklerin ateşe verilmesinin ardından nodül gibi oturur gözlerine yorgunluk dibe vuruşu dipsiz duruşu suskunluğunda sen gel kılıç çekip dur azraile yada giy gelinliği erkeğine.. İlkay Coşkun 20.08.2012 Ihlamur Edebiyat Dergisi Sayı 14- 2012 |