Sır
Bir gönül alıp gider başını
Tepetaklak gökyüzünün mavisi dönüştü siyaha Ah! Ahşaptan esmer sarısı bir gece Sağılıp yaklaşmakta kızıl tana Hani gider başını alır gider Dünler bu günler yarınlar Başak saçlı baharlarda kaybolurlar birer birer Hangi zamanın elinde tutsak Kırmızı kirazlı dallar Güne bakanlar Yedi veren gülleri Açar ki açar Gök kubbeli Uçurtmalar kadar hafif güneşin elleri Başka baharlarda kaybolurlar birer birer Yorgun akşamların yıldızsız geceleri Ne tesadüf ki her baharda Çiçekler açar Ne bahtiyar ki gören gözler de Her birinin rengi bir birine benzer İhtiyar bir çınar ağacının altında beslenirken kuzular Gölgeler bir adım Düşler yosunlu gözlerden kaybolur gider birer birer Her birimiz çocukluk düşünde Her düş yaprak dökümünde Anılar gündönümün de ansızın tutsak bir hayal Tırmanırken kederli bir sarmaşık düz duvarları Unutulmuş bir anı çıkıp gelir Yıllar öncesinden Hangi zaman hangi saat bilinmez Vakit akşam mıdır sabah mıdır Parlar gökyüzünde bir kıvılcım Gün sır gece sır Topraktan fışkıran tohum sır Yaşam baştan sona sır Gelecek günlerin vaadini Rabbinden başka kim bilebilir Her yaşam birbirinin devamı gibi bir birine bağlı zincir değil midir ? Nurten Ak Aygen 27/12/2015 |