ŞEN DUL DESTANI
Ben arlı, namuslu, şansız bir dulum
Hiç şanlı şöhretli, koca mı gördüm Kapıdan çıkmadan, şaşırdım yolum Faldan para basan, hoca mı gördüm Daha yaşım on dört, yetmişlik koca Horuldayıp uyur, hiç geçmez gece Geçincemem onla, on yıl sadece Çevremde yiğitler, tece mi gördüm İkinci kocayla, üç yıl geçindim İri yarmalardan, her an kaçındım Çarşaftan çıkarak, biraz açındım Zevk ile geçen bir, gece mi gördüm Üç tane Mustafa, dört tane Mehmet Ali’lere Allah, versin selamet Fena sayılmazdı, Dursun’la, Ahmet Sanki operada, locamı gördüm Süleyman, Murtaza, gelip geçtiler Rıza ile Şaban, korkup kaçtılar Recep ile Cuma, savaş açtılar Zengin Hint asıllı, raca mı gördüm Selami kıllıydı, Hüseyin köse Hayrandım her zaman, Murat’ta sese Üzüldüm Ömer’e, gerek yok yasa İsmail’den başka, cüce mi gördüm Durmuş iyiydi ya, araba çarptı Müslüm’ün kızınca, eylemi darptı Temel de laz idi, yolumuz sarptı Saray da, yalı da, sece mi gördüm Kötüydü Şinasi, yemeği yerken Eriyordu Rüstem, beni severken Hani çağırırken, A-bu-zer derken Ben de üçten fazla, hece mi gördüm Lüzumsuz diyor ki, dulluk zor imiş Hain, hayırsıza, kulluk zor imiş Yurt dışından Petro, haber göndermiş Başkaca bir tüten, baca mı gördüm Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI TECE : Çeşit, türlü, farklı özellikte SECE : Dolap yerleri |