ŞU AŞK-I SEVDA
Ne karayel essin, ne dağ sevinsin
Bilinmedik yerde, gezmek zor imiş Sussun uğultusu, şu rüzgâr dinsin Ondaki nâğmeyi, sezmek zor imiş Okşarken yüzümü, tatlı busesi Yavaşça kayboldu rüzgârın sesi Saçlarım okşarken, yârin nefesi Bu nasıl muamma, çözmek zor imiş Sürgüne giden o, gözler gülmese Gönlüm de yaşlanan, çilem dolmasa Kurşuni tanlarda, fecr de olmasa Böylesi şiirler, yazmak zor imiş Saadet gülünü şebnem kaplamış Bütün güzelliği, dalda toplamış Benzersiz olduğun hep ıspatlamış Uzaktan canana, kızmak zor imiş Güneşin o şavkı vururken yüze Kalemde sen diye, şahlanır dize Böyle bir mutluluk, gelmeden göze Kem gözde bakışı, bozmak zor imiş Vuslat gerçekleşse, hüzün mü kalır Sevdanın üstünden, sisler dağılır Sevdalar göl, nehir, okyanus olur Böylesi deryada, yüzmek zor imiş Hicret görünürken, aşkta cefaya Hicrân bahçeleri, döner sefâya Açılır kucaklar, ah’de, vefâya Sevdalı bir gönlü, üzmek zor imiş Adımı yazdırdım, geçen çağlara Bağbanlık hoş imiş, bahçe bağlara Elde çivi, balyoz, çıkıp dağlara Taşlara resmini, çizmek zor imiş İnsan haz almaz mı, en güzel sözden Köşkün güzeliyse, sırçadan buzdan Uğrun uğrun bakan, fettan bir gözden Aşkın hasını da, süzmek zor imiş Ne haldedir, kavuşmayan, aşkına Ömür gelir geçer, döner şaşkına Ümidi keserek, gönlün köşküne Gömülmüş sevdayı, kazmak zor imiş Bu gönül hasretten alırken payı Yıkma ne olursun, kaş denen yayı Ben diye şahlanan, nefs denen şeyi İlahi aşk yok sa, ezmek zor imiş Lüzumsuz aşk nedir, herkes soruyor Can, canan yarına, hayal kuruyor Göz göze gelince, Dünya duruyor Şu aşk-ı sevdadan, bezmek zor imiş Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI FECR: Tanın vakti ve kızıllığıyle ilgili ŞEBNEM: Çiy CEFA: Zulüm, işkence, acı SEFA: Gönül rahatlığı, kaygısız sakin olma, eğlence, zevk, neşe VEFA: Sevme, sevgiyi sürdürme, bağlılık HİCRET: Göç HİCRAN:Bir yerden yada birinden ayrılmak, ayrılık UĞRUN: Gizli, gizlice FETTAN: Gönül ayartıcı, cilveli Nefs: Öz varlık, kişilik |