RUH İKLİMİYine yoğuruluyor karanlık bir gece ruhumda Uyumaya cesareti olmayan yarasalar gibiyim Yine damlatıyor gece,zehirini yüreğime Unutulmuş sevdaların kiri siner duvarlara Ve ruhumda dolanan bir ızdırabın tuhaf sancısı Çağırır bedenimi işkence nöbetlerine Hangi iklimi yaşıyordu ruhum? Şu tanımadığım mevsimde Yıldızları avladığım şu gecelerde Bir eksiklik vardı tebessümlerimde Kurmayı beklediğim düşlerimdeki gibi bir anlamsızlık Fikrimin kancasında bir yem gibi duygularım Sırlarını gizlerken vehimlerim gecenin kucağında Kuşkularımda alaycı bir gülümseme vardı Tıpkı düşsüz geçen o gecelerimde Güneşin usulca sokulup başımı okşaması gibi Uyusam hangi renge boyanmış düşlere çıkarım karanlıktan Yine yalnız yelken açar,yalnızlığım düşlere Yalnız uyurum yine,Düşlerimi dişleyen yatağımda Kaçıp gitmiş yalnızlığım, Yalnızlık seferinde son yolculuğuna Yarına ait tüm avutmacaları ayıklıyor beynimden mantığım Hayat dünden ibaretti,şimdi ise yarın Yine bir ben,arkamda bıraktığım dün kadar taze Yine acı bir tebessüm bana,dünden miras kalan... TAMER... |
ne denli anlamsız
ne çok yalnızız
ne boş gülüşlerden ibaret...