KÖREBEYerçekiminden habersiz olmalı ruhum Hala geleceğini umut edip düşmeyi göze alarak Dilek tutmak için gökyüzünün gerdanında süzülüyordu Bir yıldızın kaymasını bekliyordu Oysa düşlerimde dilek tutmak için buna gerek yoktu Hevesini kırmadan ayrıldım yanından. Ayaklarımda tazeliği gecenin Kalbimin üzerinde yürüyorum sessizce Uyandırmadan postmodern kabuslarımı Karanlığa sızıyorum… Körebe çılgınlığı düşlerimde Gözlerini bağlayıp duygularımın Sensizliğin meçhulüne açılırdı yalnızlığım Belki uzaklarda bir yerlerde Adımın geçtiği cümlelere rastlarım diye, Dudaklarından dökülen... Gözlerimi açtıklarında Kapı ve duvarları zümrüt ve elmaslarla işlenmiş Büyük bir sarayın içinde buldum kendimi Simya hüneri gelişmiş bir şeyhin huzurunda Ve yanımda mısır padişahının kızı suretinde O vardı Tam nikahlanıp zifaf gecesine hazırlıklar yapılırken Şeytan tüyü yastığımda kabusuma uyandırıldım Büyücü bir çingenenin sakızını patlatırken Arsız kahkahalarıyla Kulaklarımız çınlatılırken Bulanıklaştı gökyüzü Gri renkli bulutlar kaplamıştı yeryüzünü Faili meçhul bir ahın cürümü karşımda Sol omuzumdan aşağıya bir günah daha düşüyordu Cürümün ayazında üşüyordum titreyerek... Tekrar gözlerini bağladım duygularımın Aklı bir karış havada umutlarımın Sana dönük hayallerinin gözyaşlarını Maveraünnehire akıtıyordu Nehir kırmızıya dönüştü Gözlerimi açtığımda büyük bir malikanenin içinde Dolunayın ışığı altındaydım Kanına susamış bir vampir olarak buldum kendimi Uzaktan seyretmekle yetindim ölümcül güzelliğini bir süre Bedenime sunulan bu ölümsüzlük hengamesinden sıyrılıp Kendimden vazgeçip İksirli sudan içip sana dönüşecekken Yine faili meçhul bir ahın cürümü gözlerimi açıp Kahkahalarla alay ederken Uyandırıldım kabusuma... Tekrar gözlerini bağladım duygularımın Gözyaşlarım kirpiklerime tutunmakta güçlük çekiyordu artık Kendime unutturma çabası çaresiz ihtişamıyla İlizyon zannetiğim hayalin ütopyalarıyla Her uyanışımda Gerçeğiyle yüzleştiğim sensizliğin sersemliğiyle Kendimi kaybedip uyanırken Faili meçhul ahların cürümlerini Karşımda bir bir tüketmeye devam ettim En son kahkahasına kadar Uyandırılmaya razıydım oysa Sensizliğin kabusuna... Körebe hep bendim nasıl olsa Seni yakalayana dek sürecekti bu oyun her gece Nasıl ki her oyun en az iki kişilikse Aşk ta iki kişilik değil midir? Nasıl olsa yakalayacağım seni bir gün Sen beni yokluğuna inandırma yeter Ben ömür boyu körebe kalırım... Merak etme... Bak! Ruhum hala bir yıldızın kaymasını bekliyor Yerçekiminden habersiz Seni dilemek için... |
neden ilk dizeden itibaren şiir okuyormuşuz hissini vermiyor bu sayfa?
şiir akışı yok maalesef bu dizelerde. yapıyordu, süzülüyordu, bekliyordu tekrarları iyi olmamış ayrıca.
bu tabiki benim şahsi fikrim lakin hikaye anlatıyormuş gibi. isterseniz bir kez daha bakın derim.
saygımla.