ADONİSİN BAHÇELERİ
masal öykü ve efsane buluştular bir dağın doruğunda
kışı yeraltında saklayan baharlar geç kaldık biz masala fışkırıp gelişen bir tohumdu aşk Kesilen bir dal incecik adonisin bahçelerinde bir çiçeğe yas tutuyor mor tuvalli kadın bir efendim yok dedi kadın pencere önündeki saksılara ölümsüz dudaklarından çıkan buyruğu yaktım beyaz bir yelken çektim gemime kargılarını sokaklarda kadınlara yönelten adamlar tohum ekmeden kurtulmaksa kaderi kadının ağıtlar yüklenerek yola koyulur kadın yeni filizler veren elma ağaçları gibi yaşar acılar ırmağının kıyısında adonisin bahçelerinde bir çiçeğe yas tutuyor mor tuvalli kadın iyileşti mi senden aldığım yaralar kızıl bir ırmağa döner döner gözlerimdeki yol ırmağı geçmek için hangi tanrılara sığınmalıyım giderek mutlu bir kadın olarak tanımlanıyoruz bu komedyada dört yanı surlarla çevrili kentlerin sokaklarında çığlığın kadınları durgundu aklın gücü kadınlara gün ışığı göstermediler adonisin bahçelerinde bir çiçeğe yas tutuyor mor tuvalli kadın gel sevelim birbirimizi ölümsüz tanrıça İdadan savaşçılar gönderip durma ares yüce dağ başlarında masallarım olmadı hiç uyuttum çocuğumu kahinler arasında öyküm ırmaklar kovalamıştır pupası zedelenen gemim kimbilir hangi denizde kadındır adım adım efsane çarpışan gemiler vazgeçti önce savaştan boz bir güvercin kanadı kırık geçti sokağınızdan fırtına hangi kıylara attı o eski sevdayı adonisin bahçelerinde bir çiçeğe yas tutuyor mor tuvalli kadın bir efendim yok dedi artemis tapınağı önünde mor tuvalli idol kadın Ömriye KARATAŞ 26.11.2017 |
selam ve saygılarımla