DERİN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın belki de uçsuzluğun zikrindeyim ya da şaibeli bir şiirden çıkıp da yola varamadığım yaka hep ama hep sevgi ve dostluk adına. dolduruşuna geldiğim evrenin kayıp kayıp düştüğüm şiir denen zemin. ne med-cezir ne fırtına bazense rüzgar olmak adına yine fıtratımda ve yüreğin kıblesinde dostluk ve sevgi diye inlemesini beklediğim evren. nazenin bir çiçeksem bükülse de boynum derinden derine batarım içim içimi yerken kanar da kanar yaprağım nedense kendime batırdığım bunca diken. coşkum da fevri hüznüm hep engebeli sevdiğim ve dilediğim hangi güzellikse şiir olmak adına dostların yüreklerinde.
Bir şehirde gökdelen;
Bir şiirde şelale Ya da göğün yangınlarında küle dönen bir fani. Kibrin dayattığı, Yüreğin soğuduğu Hatta güllerin bile kuruduğu. Kurmalı bebek gibi bünyem: Bir ileri bir geri. Bazen isyanlar anadan üryan: Affet beni yüce Tanrım. Gölden bile alacaklıyım, Ne durgunluğu ne de dar açılı kıyıları. Süzme safım işin aslı, Belki de sığlardan yana dertli. İnce uçlu bir şiir tadındayım bu gece; Huzura davetiye çıkaran gizemin ta kendisi. Bilip bilmediğim değil de derdim Aslında dertlendiğim hiçliğin vakur şarkısı. Derinden derinim: Huyum kurusun. En engebeli araziyim; Ayakkabılarım nasıl da çamurlu. Bir açma elimde bir de Açamadığım kapının anahtarı. Yedikçe açmamı İçinden çıkamadığım çıkmazı sonlandırsın diye kader Demediğim de kalmadı hani; Ne de olsa dertliyim ezelden Hem de her şeye tasalı. Sevdiceğim hangi şiirde saklı? Sevmeyi değil de sevilmeyi arz eden Hangi şiirse? Sevgiyi gölgelik misali Yanımda taşıdım taşıyalı, Rakam da benim harf de Belki de şairine özendim O okumadığım şiirin Yoksa şairi de mi öldü Yazmayı dilediği son dizenin? Bozdum aklımı epeydir; Gidip de dönmeyen kimse. Sevdim seveli bu şehri Aşka daha bir özendim; Demek ki hala kurumadı Gönül çeşmem. Demem o ki; Demeyi de sevmedim gitti. Diyeceğimi demedim madem Neyedir bunca özlem? Kalıbımı bastığım hiçbir şiirim yok ki; Emme basma tulumba gibi Suyun ezikliğini değil de Coşkusunu hissettiğim. Gönül gözüme dahi kırgınım; O değil mi? Bunca aşkın şaibeli cilvesi? Sözüm ona delaletmiş gözyaşı acıya İyi de durduk yerde nedir buncası? Üzülmek değil de Mutluluk dahi taşıyormuş Rahmetin naşını. Gökten kayıp giden son bir yıldız daha görsem: Terennüm ettiğim değil de Sitemkâr bildiğim: Azıcık da elem Yine başımın belası. En derindeyim Belki de kulpu bile olamadığım. Gölgem dahi bıkkınken Yürek dahi bunca kırgınlığı taşırken Demlendiğim hangi dizeyse Varsın el versin son kez. En büyük de yemini ettim kendimce; Sevdikçe büyüyeceğim. |
Çok Beğendim…
……………………………… Saygı ve Selamlar.