GÖNÜL TEZGAHI...Cinsiyetsiz bir gülüş ısmarlayabilirim Belki de bonkör bir sevgi Sonra da çatar kaşlarımı giderim Gülümsemeyi ertelediğim Bir öğle üzeri. Zaman uyurken kalkmayı hep erteledim Ertelediğimdense eremediğim Göz ucuyla dokunurken hayata İrili ufaklı balyalar halinde Hüzün biriktirdim. Kanıksadığım kadarıyla Ya da olmasını dilediğim Gayri meşru bir hayal nispetinde. Uyumsuz addedilen hangi satırsa gizlendiğim; Giyinmeyi unuttuğum Unutulduğum kadar Uzvunu şiirin Mahrem bir kovukta sakladığım. Saklandığıma delalet kör gece, Sandığıma ihanet ettiğim Sair bilmece Yine adsız bir gölgeyi Mal ettiğim Şiirin oynak tınısında Akla zarar bir rehavete büründüğüm. Dama taşlarından aşırıp Kaldırım taşlarına gizlemekse Ya da pergelle çizdiğim dairelerini Hayal öbeklerinin Bir sunumda sildiğime dair Bir kehanetle savrulduğum o yatay eksende. Her şey bir kuram madem Tozutan aklın hücrelerinde Bile bayat hikâyeler saklı iken Sonra ayıklarken taşını Dünya denen pirincin, Sakıncalarına ihanet ettiğim Tüm gerçeklerin. Aklım başında olsaydı Edinmezdim böyle bir vazife: Kuytulardan kaçıp aydınlığa Çıkmak adına Belki de büyüdüğüm evin duvarlarına Çizdiğim şekiller; Kova kova boya ile temizlenirken kerelerce Akça pakça tavanda bile Nasıl oluyorsa ayak izlerim. Uyudum tüm ömür Uyandım ansızın ayağında dizenin; İmgeleri iteklerken elimin tersiyle İçine düşmeyi arz ettiğim O minval belli ki Şiirin tutarken nabzını Sonra ayılıp bayılan Esrikli düşlerle Hayatı ettiğim bunca talan da Yetmezmiş gibi İri göğüslü bir kadında saklı o anne şefkati Evrildiğim kundağında Şiir yüzlü isyanlarla hemhal Bir oyuncak kadar kırılgan Artık nasıl oluyorsa insan… Hezeyanlar mı irili ufaklı? Yoksa aklımın dökülen çakıl taşlarında Hep takip ettiğim hazan yüklü dizeler mi? Yazı kışı geçtim geçeli Baharı cepken bilip de Sonlanmayı beklerken şiirlerden biri. Zaman da atıl tıpkı Tabanlarımda yorgunlukla Akıntıya kürek çektiğim… Ömür de olmuş misliyle talan Akıp giden yaşları biriktirdiğim En büyük deniz işte İçinde boğulmayı dilediğim. En engin surede Tanrım beni baştan yarat, diyenlere Duyduğum haset değil de Çektiğim hasretin binde biri sığmazken Şu metruk şiire: Solumda yangın Sağım tutuk; Solungacı şiirin En izafi tanık Yine görmezden gelindiğim En şaibeli mevta olmaksa Sonradan düşen payıma Uyumakla geçen ömrün ilk faslı Sondan hangi zaman önceyse Şiirle örtüşen en sakil vasfımı da Tetikleyen mutlak bir hüzün. Diri benliğin telaşında Biteviye büyüyen dizeleri serptiğim Gönül tezgâhı. |