Şu nazlı sema’nın, maverasında
Sevdanın nâr-ından, yananı gör sen
Arşta meleklerin, hoş verasından
Doksan dokuz, ismi ananı gör sen

Mazlumu, masumu, görmez ise göz
Menzili, hedefi, tutmaz ise söz
Hâk yoldan sapmışsa, bozuk ise öz
Lütuf sofresina, konanı gör sen

Neyzen üflüyorken, aşk ile ney’i
Köroğlu koçaklar, düşmana hey’i
Yaratan hatrına, ben sevdim deyi
Semahta huzurla, döneni gör sen

Yanlış yola sapan, harama giden
Müminim deyip de, farzı terk eden
Gözler kamaştıran, büyük zirveden
Düşüp balon gibi, söneni gör sen

Şu kısa ömür de, kin, nefret niçin
Güzellik ekerek, sevgiler biçin
Menfaat uğruna, bir ikbâl için
Şok olup bir anda, donanı gör sen

Ben, sendenim deyip, caka satarak
Her seçimde ona, oylar atarak
Gidip meydanlarda, alkış tutarak
Sonra eyvah deyip, kananı görsen

Lüzumsuz, yalana, güller açsa da
Sahte parfüm gibi, koku saçsa da
El atıyla, Üsküdar’ı, geçse de
O eğreti attan, ineni gör sen

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

SEMA :1-Gök yüzü, .2- İşitme, duyma. 3. Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.
MAVERA : Öte, görülen alemin ötesi
VERA : . İşitme, duyma. 2. Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin.
AŞKIN NÂR-I : Aşk ateşi
ARŞ: İslam inanışına göre göğün en yüksek katı.
NEYZEN: Ney üfleyen, ney çalan usta
İKBÂL : 1. Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu.2. tar. Odalık. 3. esk. İstek, arzu