HASRETİM
Baharı görmedim, bu güne kadar
Hep kışı yaşadım, yaza hasretim. Bilmem ki bu hayat, böyle mi gider? Tebessümle gülen, yüze hasretim. Akan gözyaşını, o silmezlerden Kadir, kıymet nedir; o bilmezlerden Kadında olmazsa, o olmazlardan Edâya, cilveye… Naza hasretim. Eğil gönül eğil, daha da eğil Sakın ha ağyâra, eyleme meyil! Öyle ki sâdece, diliyle değil Beni candan seven, öze hasretim. Kalbi ısıtmalı, yâr nefesiyle Başında örtüsü, o mor fesiyle Kibar, nâzik, lâtif… İpek sesiyle Gönlümü okşayan, söze hasretim. Ferhat dağ deliyor, hedefi Şiirin Söyle Mecnûn söyle, Leyla mı pîrin? Göz göze gelince, derinden derin Çeşm-i şehlâ bakan, göze hasretim… 25/10/’17 Hanifi KARA |