ŞEV
Göğsümün üstünde duruyor gençlik kuşları
taflan yarası birikmiş avuçlarıma. beynimin perdesinden gözlerine iniyor tüller telâşım; boyluboyunca bir rüzgâr esintisi. Bak! geldim ve gidiyorum ağzının kenarından yenilmemiş bir sevdanın muzaffer bir "anı" gibi. Dinle gözüm... omuzlarımda koca bir ağırlık sofrada ; kiramen kâtibin. Vicdanımı koyuyor tanrı/kalbimin terazisine Şuurumda hafifletici bir neden yok. Üstelik ; senin sevmişliğin düşüyor gecenin beyaz çarşafına. şimdi gözlerime iyice bak! "güvercinler konmamışken dilinin terasına" şiirin burasına bir intihar bırakalım. Hem adımlarımızın eşit olduğu bu yolculukta illaki bir kurban aranıyorsa bak! ben hazırım Tanrı’nın cehenneminde ulu orta yanmağa. |
Şiirleriniz bu tarz bir film gibi,
Ama daha güzel olan bir filmin son sahnesini beklemiyorsunuz,
O heyecan hemen alt satırda bekliyor..
Saygılar..