BENİMSE SENSİZLİĞİM VAR
bir sıradağ gibi çakılmışım toprağa
nefretim,ilgisini kaybeden bir çocuk bir yerlerde bükülüp bükülüp dirilmek istercesine ölürüm merhametsizliğini sikayet ediyorum dinlediğim uçsuz bucaksız şarkılara ve gecede yabancılaşmış ıslak bir yaprağa. onca günah işlenir toprak üstünde günahlarım utangaç bir tortu bağlar nasıl bir değerdim ben öyle vakitsiz kovdun o toprak üstünde yüreğim ağlar. her saatin bir sesi var; yıldızların ışıkları, dağların sessizliği, bulutların izi, kentlerin fırtınaları, ilahların köleleri, insanların yoketme savaşları benimse sensizliğim var. şimdi ne küçük şiirler yazıyorum ne de başı göklere değen uzunlarını içlerime atıyorum usulca renksiz ve düşsüz bırakmasınlar oraya kazdığım adını, savaşlar olmasın üstüne ve yakılmasın aşklar orada. ansızın başlar sonsuzluğa yolculuk bohçasında kurumuş bir sevgi, geceden kovulmuş bir mutluluk hıçkırığı, ve köpüren gladiyatör bir yoksulluk bilet saatini beklemeden akan yağmurun damlalarına tutunarak göçüne takılır mutluluk kavminin bense yokluğunun ırmaklarına. Zeki Nurçin |
Güzel bir şiir okudum kaleminizden.
Saygıyla...