bitmez
affına sığınmaz ruhlar
örselenmiş sıfatsızlığın pençesinde gümüşi azatların ızdırabına yanar tek kollu kapı düşer akla gerilir sesler çatlar birden yürek orta yerinden ışık, gerisinde kalmıştır kapının söylenecekler bedene mahpus kalır beden zindanı çürütür sinesinde su çürür saçaklarda iki katil demir bekçidir tek duvarda yedi koluyla sarar aklın isyanını susturamaz söyleneni altından da değil kafes ne varki uzaktır yine de hasret Deniz Yılmaz |
Nerden buluyorsunuz anlamadım bu güzelim sözcükleri...
Şiiriniz bana bir çok şairi anımsattı. Mesela Ahmet Telli'yi...
Harikasınız...
Kutlarım...