GÜNAHLARINDA YIKANDIK
konuşuyorsam sebebi sensin
yoksa bu beyin iki yetim cümle ile gecenin ortasında neylesin... nedendi dün geceler dolunun yağması, içimdeki sonsuzluğun sen ile ıslanması, aşkına aç bir tutku gibi tozuna vurgun bir kasırga gibi esmesi nedendi bilir misin? ve bir it gibi arkandan sen diye bakması dokunsan ırmak gibi insan akar içimde,bir sen hariç; bir yıldız kaymışsa hayatımda çelimsiz telaşlarım da yok artık bir artık gibiyim it olup geçtiğim yollarda seni koydum telaşın yerine, yıldızımsın dedim kurduğum kentim gecemde asil bir ışıltı ve sancılı nedenlerimin sana görünürken üşüyen utangaç çehresi. içimde bir yaşam gibi yol aldığını ve sensizliğin içimi nasıl sızlattığını anlatıyorum sendeki bana seni seviyorum demekti hepsi yokluğunun masalını okuduğum çığlık. beni bir dağın yamacında yaban bir rüzgara terketmek istediğinde fısıltılarıma bendeki seni sor, nedenlerimin başında düşlerime benzer bir nokta yok uzaktaki yollarıma ellerin değdiğinde kaparım kapıları gecenin üstüne kucak kucak rüya olurum sabaha kadar candan bir feryat fışkırır duyulursun krallığını yaptığım yalnızlığımın kentlerimde. biliyor muydun? dün yine yalnızdık dün yine yalnızlığımla seni ve içimizdeki hallerini andık dolu dolu yağıyordun ve gece boyunca sessizliğine saplanmış günahlarında yıkandık. Zeki Nurçin |
ve sensizliğin içimi nasıl sızlattığını
anlatıyorum sendeki bana
seni seviyorum demekti hepsi
yokluğunun masalını okuduğum çığlık.
beni bir dağın yamacında
yaban bir rüzgara terketmek istediğinde
fısıltılarıma bendeki seni sor,
sorsa...olmazdı değilmi o yalnızlık..sessizce yaşamak hatıraları..papatyalar yüreğinize