DOZ AŞIMI YALNIZLIK...
Derme çatma hayallerimle varım evrende:
Var olduğumu bilmediğim zamanlardan bu yana Bir de yokluk yıllarımda, Metazori aşkları esefle kınayıp Yüreği ile yaşayan bir gölge olsam da nazarında Beynamaz yılların. Satılmışlığın tayfası olanları asla tutmadı gözüm; Hele ki sileceklerini devreye soktuğum Hüzün bulutlarım. Sevmeyi mertebe bildiğim; Aşkı damarlarıma çektiğim o şırınga: Ne de muteber bir yanılgı diyenlere Asla yok tek sözüm Hele ki tok gözümde bir tek sevgiye açlığım; Doymayı bilmeden Sevgi adına şarkılar mırıldandığım İçimin ukdelerinde Bir de nasiplendiğim şu çömez şiirlerde. Kalp gözüm ne zaman ki çevirim dışı, Bilin ki uykudayım. Ya da alış verişte; Yorgunluğun olmaz mı hikmeti? Demek ki evrim geçiren mabedimin de Doz aşımı yalnızlığı; Uykuda geçen her saniye Ya da uyum bozukluğu gösteren mizacımda Ne çok salınım. Kayıp frekansımı ayarlamak adına Üç beş kuple aşkı hayattan arakladığım: Yine kendi adıma bir imgeyi alıp da donandığım Hangi kara gölge ise Asla taviz vermediğim o ömürlük reçete: Gıyabında kayıp Ama asla ayıp olmadan yaşamaksa destur edindiğim Bir de korkmadan sevmeyi Yüreğe indirdiğim üstelik Kelebek kanatlarında ömrün, Kopup da geldiğim hangi bahçe ise Demlendiğim belki dertlendiğim Belki de derlemekten bile aciz iken Adına hayat denen külfete Bin bir yük bindirdiğim görünmese de kimsenin gözüne. Çıktık yola madem fi tarihinde; Derdi tasayı de giyiniriz Evelallah. Cümleten hayırlı seyirler, diyen kaptanı, Yüreğin rotasında da nazlı bir ninni Yine aşkın da özlemin de örtülü tasası Ve bin bir zahmetle şiir de aşk da Canın yongası, diyenlere özürüm mü olmalı Şerbetlendiğim derdimde? Aşka paye veren kayıp şeceremde Bir de yâd edip yokluğu içime çektiğim Fani sinemde, Yaşamayı arz ettiğim hangi kımıltıdan muzdaripim de, Ölümüne sevdik, diyenlere rahmet okumak Olmaz mı asli görevim? Hele ki sevgiyi mezar taşına yazmış hangi fani ise Ölmeden mezarını kazmış, Baka baka gözlerinin içine sevdiğinin, Hayatının kayıp sicilinde. |