HALFETİ / GÜZ ÇİĞDEMİ
yolculuğundayız güz çiçeklerinin
bıttım çitlembik menengiç yarin taşlı yamaçlarında açmış güz çiğdemi mor bakışta derin berrak leylak mavisi anılar kalıyor geriye titreyen keman nağmesinde son perondan uğurladım seni sonbahar nergisi sonbaharın geç aylarında çiçekler açıyorduk al götür beni uzaklara vagonlarla diyordun hep ters bir lalesin dağ yamaçlarında ağlayan gelinsin halfetinin siyah gülleriyle sevdanın taşlık yamacında acı çiğdem leylak mavisi anılar kalıyor geriye titreyen keman nağmesinde alpin bölgelerde açarsın kar çiğdemi uyandırırsın kışı bahara eski halfeti evlerinin bahçelerinde açmışız zemheriye inat kimseler bilmiyor çiçeklendiğmizi bir keldani kenti oluyorsun içimin ateşe atılmış ibrahimi ey ateş ibrahim için serinlik ol ey ateş söndür içimdeki ateşgedelerin közünü eski taş evlerin bahçelerinde açan güz çiğdemisin taziye ve yas istiyor bütün ölüm ritüelleri mersiyehan ister misin ayetlerde ışık bulan aşk ölüm ayrılık acı ve hüzün zılgıt çalan sesin herkes kendi ölüsüne ağlar diye bitiyor nasıl olsa her aşk ağzında zeytin tutan bir güvercinle dönecek eve babam kuşlar gökyüzünde uçar tanrıya en yakın kuşlar hüthüt kuşundan haber gelir tan vakti sebe melikesine adak kuşları adadım bu sevdaya güvercinler dönmediler bak kırlangıç yuva yapmış kerpiç duvarımıza yangından koruyacak evimizi babamın yerine kumrular elele kuşlar sevdalar hayaller umutlar demektir hoşçakal serçe saka kırlangıç babam dönmedi savaştan yollarına kuş köşkleri yaptım nazik endemından çiçeklikler kurşun askerler taş avlularda vurdular kuşlarımızı anımsa gizli bir yara gibi kanıyor güz çiğdemi süryani bir kitabeden siliyorum adını leylak mavisi anılar kalıyor geriye babamdan titreyen keman nağmesinde değilim artık baba mayın tarlasında açan bir çiçeğim ben ey ateş ibrahim için serinlik ol Ömriye KARATAŞ 04.10.2017 |