Sizden başka kimim var kim çekecek nazımı Kim nasıl çoğaltacak eksiğimi azımı Cemaatle bir olup cenaze namazımı Ben daha ölmemişken kıldılar babacığım
Aradım bulamadım insanlık nerde hani Konuşsam asi derler küsüp sussam yabani Her biri birer cellat umut katili cani Göğümden güneşimi çaldılar babacığım
Yeşerir mi ağacım kuş konar mı dalıma Çölde kürek çekerken su dolar sandalıma Dost bildiğim insanlar zehir katıp balıma Her günümden bir ömür aldılar babacığım
İnsana kötülüğü yapan hep insan dölü Arsızlık had safhada insanlık desen ölü Dolup dolup taşıyor içimdeki dert gölü Ben ağlarken onlar hep güldüler babacığım
Bilsen nasıl yoruldum beklemekten yarını Her sözcük jilet olup kanatıyor kınını Kalbimi hedef alan mutluluk akınını Çevirip uçuruma saldılar babacığım
Unutmuyorum elbet neredeyim ben kimim Onlar istedi diye değişmez ki iklimim Bazen bazı şeyleri görme diyor hekimim Perdemi gagalayıp deldiler babacığım
Duyuramam sesimi bağırsam avaz avaz Bahçemi talan etti fırtına yağmur ayaz Yüreğime sus dedim ellerime ise yaz Begonviller renk döküp soldular babacığım
Sırtımdaki bu hançer zamana koca bir yük Yelkovan ağır aksak akrebin beli bükük Pırlantayla ölçülmez kıymeti öyle büyük Diktiğiniz zambağı buldular babacığım
O zambak ki umudun bembeyaz neferiydi Karanlık gecelerde gözlerimin feriydi Nankörler ordusunun ilk ve son zaferiydi Acımadan kökleyip yoldular babacığım
Elimde kazma kürek bir de zambak soğanı Katledilen umudun bana son armağanı İki oğlum el ele taçlandırıp bu anı Gözlerimden yaşımı sildiler babacığım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
NANKÖRLER ORDUSU VE BEYAZ ZAMBAK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NANKÖRLER ORDUSU VE BEYAZ ZAMBAK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
O zambak nazla açan efsane bir periydi Bir vakitler insanlar sözlerinin eriydi Bülbül gül ordusunun vefalı neferiydi Kolunu kanadını yoldular babacığım... Şiirinizden mülhem. Naçizane bir dörtlük.
Çoktandır uzağım bu sayfalardan ve haliyle şiirlere yorumlar yapmaktan. Nedenini mısralarınızda bulduğumdan olsa gerek ki bir anda kendimi bu satırları yazarken buldum.
Böyle söyleyince Mesnevi’ de okuduğum bir hikaye geldi aklıma. “Gül yağını döken papağan” a benzettim kendimi.
Bir bakkal vardı, onun bir de papağanı vardı. Yeşil ve güzel sesli bir papağandı. Dükkânda bekçilik yapar; bütün alışveriş edenlere hoş nükteler söyler, latifeler ederdi. İnsanlara hitap ederken insan gibi konuşurdu, papağan gibi ötmede de mahareti vardı. Efendisi bir gün evine gitmişti. Papağan, dükkânı gözetliyordu. Ansızın fare tutmak için bir kedi dükkâna sıçradı. Papağancağız can korkusundan, dükkânın başköşesinden atıldı, bir tarafa kaçtı; gülyağı şişesini de döktü. Sahibi evden çıkageldi. Tacircesine huzur-ı kalple dükka na geçti oturdu. Bir de baktı ki dükkân yağ içinde, elbisesi yağa bulaşmış. Papa- ğanın başına bir vurdu; papağanın dili tutuldu, başı kel oldu. Papağan, birkaç günceğiz sesini kesti, söyleme di. Bakkal nedametten ah etmeğe başladı. Sakalını yolmakta, “eyvah” demekteydi. “Nimet güneşim bulut altına girdi. O zaman keşke elim kırılsaydı; o güzel sözlünün başına nasıl oldu da vurdum?” Kuşu, yine konuşsun diye yoksullara sadakalar vermekteydi. Üç gün, üç gece sonra şaşkın, perişan ve ümitsiz bir halde dükkan- da otururken ve binlerce kedere, gama eş olup; “Bu kuş acaba ne vakit konuşacak?” diye düşünüp dururken, bir de baktı ki sokaktan tas ve leğen dibi gibi tüysüz kafasıyla bir Cavlakî (dazlak derviş) geçiyordu. Papağan, hemencecik dile gelip akıllılar gibi dervişe seslendi: “Ey kel adam, neden kellere karıştın? Yoksa sen de şişeden gülyağı mı döktün?” Papağa- nın ve dervişin halini gören halk gülmeye başladı. Çünkü papağan, hırka sahibini kendisi gibi sanmıştı.
Gerçi hikâyenin devamında Mevlâna C.R “Ey oğul! Temiz kişilerin halini ve işini kendinle kıyaslama…” der ama İşte bunu demesine sebep olan papağandan bir farkım yok benim de…
Unutmuyorum elbet neredeyim ben kimim Onlar istedi diye değişmez ki iklimim Bazen bazı şeyleri görme diyor hekimim Perdemi gagalayıp deldiler babacığım.
Şiirin her dörtlüğüne ayrı bir yorum yazılabilir gönlümce…Ama denebilecek hemen her şeyi şiir söylemiş zaten. Bu dörtlüğü seçmeme sebep ise ;” Unutmuyorum elbet neredeyim ben kimim” deyişiniz… Biraz önce şehir dışındaki kızımla telefonla görüşüyordum. Kızım bana böyle seslense ne yapardım acaba diye düşündüm. Herhalde bunu söylerdim; ”Nerede olduğunu ve kim olduğunu unutma kızım” İnsan bunu bildiği sürece muhakkak bir çıkış yolunu bulacaktır. Sözü çok uzatmak istemem. Yüreğinize sağlık yüreğimize tercüman olduğunuz için ve bu güzel şiir için…
Yorumunuz öyle güzeldi ki, inanın gözyaşlarıma hakim olamıyorum şu anda. Bir baba dokunuşu bırakmışsınız sayfama, çok teşekkür ediyorum, minnettarım size, kelimelerinize, ayırdığınız değerli vaktinize...
Sağ olun, iyi ki yolunuz kesişmiş yazdıklarımla. Çok teşekkür ediyorum tekrar, saygı ve selamlar, kızınıza da sevgilerimi iletin lütfen.
Hepimiz iyilik ve kötülük içinde dertlerimiz ve sevinçlerimizle beraber sadece susmak zorunda kaldıgımız kendi kendimiz olan bu yaşamın nefsi nefsi misafirleriyiz belli ki,çogalıp giderken vedalarımız böyle çok hazin..Şairem gönlüne saglık,çok derin bir not edilmiş mısralarınızda insan ve kaderi birde kederi..Teşekkür ediyorum,yüregine saglık..Sevgilerimle kolay gelsin yaşamınızda çalışmslarınız.
Sırtımdaki bu hançer zamana koca bir yük Yelkovan ağır aksak akrebin beli bükük Pırlantayla ölçülmez kıymeti öyle büyük Diktiğiniz zambağı buldular babacığım
O zambak ki umudun bembeyaz neferiydi Karanlık gecelerde gözlerimin feriydi Nankörler ordusunun ilk ve son zaferiydi Acımadan kökleyip yoldular babacığım ...... Şiir yorumun önünü tıkamış... Sustum
Bilsen nasıl yoruldum beklemekten yarını Her sözcük jilet olup kanatıyor kınını Kalbimi hedef alan mutluluk akınını Çevirip uçuruma saldılar babacığım
Birincisi bu kıta olmamış. İkincisi ise önce oğullarının alnından öpüyorum. Sonra da sana bu dörtlükleri yazdıranlara sesleniyorum. Kimse sahipsiz değil. En sahipsiz sandığının en büyük sahibinin Allah olduğunu unutmasınlar...
Umutsuzluğa ve yılgınlığa yer yok haklısınız, bi anlık duygusal sarsıntı diyelim o kıta için. Hem finalde bu yılgınlığı ve umutsuzluğu çürüten bir eylemde bulunuyorum bakın. Toprağa zambak soğanını gömerek yeni umutlara şans veriyorum filizlenmeleri için. Allah hep bizimle.
Çok teşekkür ediyorum, onlar da ellerinizden öpüyorlar. Sağ olun, saygıyla...
Köşe başı tarassut dört taraf hafiyeler İçyağını eriten dertler mideyi deler Kurur mu başaklara ana olan fideler Ah sensiz kaldığımı bildiler babacığım
Tebrikler , acizane eşlik etmiş olayım..
Bir süredir zihin konforum olmadığı için görememiştim şiir kusura bakmayın
Sizden başka kimim var kim çekecek nazımı Kim nasıl çoğaltacak eksiğimi azımı Cemaatle bir olup cenaze namazımı Ben daha ölmemişken kıldılar babacığım
Aradım bulamadım insanlık nerde hani Konuşsam asi derler küsüp sussam yabani Her biri birer cellat umut katili cani Göğümden güneşimi çaldılar babacığım
Yeşerir mi ağacım kuş konar mı dalıma Çölde kürek çekerken su dolar sandalıma Dost bildiğim insanlar zehir katıp balıma Her günümden bir ömür aldılar babacığım
İnsana kötülüğü yapan hep insan dölü Arsızlık had safhada insanlık desen ölü Dolup dolup taşıyor içimdeki dert gölü Ben ağlarken onlar hep güldüler babacığım
Bilsen nasıl yoruldum beklemekten yarını Her sözcük jilet olup kanatıyor kınını Kalbimi hedef alan mutluluk akınını Çevirip uçuruma saldılar babacığım
Unutmuyorum elbet neredeyim ben kimim Onlar istedi diye değişmez ki iklimim Bazen bazı şeyleri görme diyor hekimim Perdemi gagalayıp deldiler babacığım
Duyuramam sesimi bağırsam avaz avaz Bahçemi talan etti fırtına yağmur ayaz Yüreğime sus dedim ellerime ise yaz Begonviller renk döküp soldular babacığım
Sırtımdaki bu hançer zamana koca bir yük Yelkovan ağır aksak akrebin beli bükük Pırlantayla ölçülmez kıymeti öyle büyük Diktiğiniz zambağı buldular babacığım
O zambak ki umudun bembeyaz neferiydi Karanlık gecelerde gözlerimin feriydi Nankörler ordusunun ilk ve son zaferiydi Acımadan kökleyip yoldular babacığım
Elimde kazma kürek bir de zambak soğanı Katledilen umudun bana son armağanı İki oğlum el ele taçlandırıp bu anı Gözlerimden yaşımı sildiler babacığım
Hicran Aydın Akçakaya
SN: Hicran AYDIN HOCAM....Şiirinizi Okumaya Bile Yürek Lazım Demek İstiyorum...ACININ Doruğunu VEFASIZLIĞIN Zalimliğini Okudum Adeta....
Babanıza ALLAHTAN Sağlık Sıhhat ve Selametler... DİLİYORUM... Sizin Gibi Bir EVLADIN VEFASI YETER HOCAM...
Öyle bir kesim varki, ölmeden öldürüler,almadan aldırırlar, gülerken ağlatırlar, mutluyken mutluluk bozarlar.Dünyada ki bu kötülük karşısında bizi her zaman sahip çıkan babalarımızı ararız ama onlar ne çareki gerçek dünya ya gitmişlerdir. Şiir çok etkiledi. Tebrik ediyorum.Kaleminiz var olsun...
HakanKurtaran tarafından 10/4/2017 9:42:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
dolu dolu içeriği ile şiir harikaydı beğeni ile okudum kalemin daim yürek sesiniz var olsun efendim. izmirden selam ve saygılarımla çok değerli hicran hocam..
"İki oğlum el ele taçlandırıp bu anı Gözlerimden yaşımı sildiler babacığım"
ne güzel babacığım diyorsun can Benim babam ben yaşında iken vefat etmiş Anlayın artık değerli şairim nasıl etkilendiğimi Nasıl, nasıl güzel bir şiir Bir birikimi harekete geçiren hhangi çelme hangi güç, adı neyse Neticesinde önlenemeyen bir akış; suya hasret bir yaşamdan suya varış
Daha sayfalar dolusu yazabilirdin biliyorum Çok kutluyorum, iyi akşamlar diliyorum sevgiler gönderiyorum Sevgiyle kal eline emeğine sağlık
Güne gelmemesi bence hata... böyle kurallı şiirlerde uyum olsun diye anlam bütünlüğü hep bozuluyor ve okumakta zorlaniyorum... ama bu şiir "kurallı serbest şiir" gibi akıcı... ders verir gibi bütün... teşekkürler şiire.
"NANKÖRLER ORDUSU VE BEYAZ ZAMBAK" Anlatım ve konu seçımı mükemmel. Beğendim... Kutlarım.. .......................................... Saygı ve Selamlar.
alemde insandan daha kötü varlık var mı bilemem... buruk duygularla kaleme alınmış çile dolu bir hayat hikayesi,güzeldi şiir ve yorum selam ve saygılar
Şiirin tamamı güzelden de güzel... Ancak ben; "Çölde kürek çekerken su dolar sandalıma" Bu dizeye şapka çıkardım. Selam durdum. Selam ve Saygıyla kardeşim.
Biliyormusun Hicran dertleşmek güvendiğin bir dağa yaslanmak gibidir. Baba bu tarife en uygun imgedir. Hem bu açıdan mükemmel yerleşmiş baba figürü şiire hem de içten bir mektup gibi düşünürsen derdini en güvendiğinle paylaşabilmek bile dert yükünü azaltmak demektir. Benim için birine güvenip derdimi anlatmak artık çok zor. Biriken yaralardan zehir olup akıyor yüklediklerim.
Neyse çok etkiledin bak beni. Noktayı koyma vakti...
Çok değerli bir büyüğüm; yürek bardak gibidir kızım doldukça bi şekilde boşaltman gerek demişti. Kah bir yakınınla kah yazarak kendinle dertleşmek gerçekten hafifletiyor insanı. Bu babansa ve ben daha ölmedim kızım diyorsa hele hafifliğin tarifi imkansız.
Çok teşekkür ederim, sevgiler benden o deniz yüreğine...
Sevgili dost, baba ile dertleşme. İçsel bir deşarj. Yüreğin feryadi belki. Belki avunmak. Muhteşem bir sesti insanlığa haykıran. Çok çok güzel bir şiir. Yürekten tebrik ediyor kutluyorum sizi dost. Yüreğin gönlün var olsun.
Ruhumda fırtılar dinmeden durulmadan Görüp de şu halimi bir kere sorulmadan Kalbimi talan edip bıkmadan yorulmadan Akın akın üstüme geldiler babacığım...
Bu muhteşem şiire nacizane yüreğimden düşen bir dörtlüğü bırakıverdim değerli sayfanıza.
Harikulade bir şiir okudum.içimi titretti bu muhteşem dizeler.Babaya yazılan bu satırlar içimi burkarken şiir beni aldı götürdü.Kaleminiz kavi olsun sevgili şairem.Tüm kalbimle kutluyorum yazan ve hisseden yüreğinizi.
onlar istedi diye değişmese de iklimimiz eskisi gibi yağmaz oluyor yağmurlarımız birbirine karışıyor mevsimlerimiz ve eskisi gibi gür çıkmıyor sesimiz... ama ölmeyen umutlarımıza da dokunamazlar ya, ve boy boy fidanlarımızın gölgesi ilacı olur her derdimizin... yine muazzam bir çalışma dökülmüş yüreğinden kardeşim.... yüreğimin en kocaman alkışlarıyla alkışladım kalemini kelamını
Bir vakitler insanlar sözlerinin eriydi
Bülbül gül ordusunun vefalı neferiydi
Kolunu kanadını yoldular babacığım... Şiirinizden mülhem. Naçizane bir dörtlük.