Geri Çağır Gölgeni
çürüyen silüetin
temsili varlığını devam ettiriyor yönlerin ıslıklı cebinde değişimler yok sayıyor kalp ağrılarını geri çağır gölgeni eşleşerek iki dalın arasında şarkı duymak mı söylemek mi karar vermeli her ikisine birden farkedişin yol aldığı yola doğru koşan için artık geri gelmek yok her sayrı sonu gelmeden yarım kalıyor yanışı ışık harfleriyle anlaşılan sekme sağduyu geliştirdiği gülümsemeyi kokuya çevirdiğinde alıyor dağ başını bir telaş başı boş kelebekler hafiflik duygusu sevda salları ırmaklar panayır ihlali pırıltısını olgunlaştırıyor sertleşen zamanın imgesi parladığında anın yazgıları sır edecek sonsuz ışığa doğru tatlı dokunuş kutsal fısıltı beyaz araya çevirip veriyor mevsimlerin ilk halini hayatın son çırpınışını furyaya güneş güne gün yayıyor vara bildiğince yaraya. |