KAFDAĞI MASALI
bir dağ adın bilinmeyen
atlarım binicisiz dönüyor bir çiçek ellerin gelin teli inceliğinde bir gül azra iklimlerden çevir şarabımı gül suyuna ağaçlar ölümsüz bedenin kah bereketli nar kah incir rahiyası bir mitostun sevgilim içimin bağışlanmamış minyatür yazmalarında tahtından indirilip kentten sürülen krallar gibi sevdik bu görkemi sen bende ben sende yasalar koyardın kutsal sular ve sayılar üzerine dağların tepesine çileci zahitler dağların ardında devler yaşardı biz bilmezdik kafdağı masalıydı bu sevda ah sevgilim kıyılarını kimselerin görmediği abıhayatı arıyorduk seninle zümrüdüanka kuşu küllerini yakmış mahrem sularda bir şemsi olmalı insanın bir gazeli dağların doruğunda kırmızı sülfür misali duruyor suretin sidre ağacının yemişlerini sunuyorsun bir gece vakti yasaklanmışız ağaç perilerine kararmış remil kutsal sularda günahlarından arınmış bahar çiçeği yaşam ağacı türküsünü özgürce söylüyor bir güneş doğdu kaf dağının ardından adı şems abıhayat pınarının başında durmuşuz şahmaran rüyalardan uyanıyoruz kutsal bir nehre attım başımdaki altın tacı gök babamdı yer anam tufanlar seçtik yaradılış efsanesinden yedi bin dilde konuşuyor bir okyanusta damlaya dönüşüyorduk sana yeni bir gökyüzü getireceğim yakut kırmızısı tunçtan inci beyazı aşklar hiç kirletilmemiş gelemem sidre ağacının çağrısına kaf dağının ardında yedi deniz var boynumun vebalinde yakıcı sülfür ateşi pınarlar başında ölümsüzlüğü arayan gılgamıştık yaşam ağacını bekleyen düş yolcularıydık mutsuzlar bahçesi kaf dağının ardında sana yeni bir yeryüzü getireceğim Mahrem sularda bir şemsi olmalı insanın gülümseyen bir masalı Ömriye KARATAŞ 09.09.2017 |
Kalemin susmasın
_____________________________________Selamlar