BİR GÖZÜ
Ay altında solgun kasımpatılar,
Ağzının kenarında menevşe yetişirdi. Bir gözü ortaçağ sefaleti, Bir gözü güney yarım küresi. Koşardı düzeltmeye saçını kendinin, Avcı gibi peşinden avının. En kırık tonu gibi mavinin. Bir gözü siyanür kokusu, Bir gözü bardak altlığı. Yazınca ilaç kutularına yazardı, Esmer delikanlıların sesini. Hiç hikayesi yoktur oysa, Başkenti alınmış ülkelerin. Bir gözü kırılmış kuş kanadı, Bir gözü güz sancısı. Çığırtkan tohumlar ekip, Karamsar ekinler alırdı topraktan. Yağmuru sevse de, Islanmaktan kaçardı. Bir gözü sus payı, Bir gözü intihar yatkınlığı. Şal gezdirirdi boyun bağından aşağı, Yeşil bir şal. Söylenir dururdu, Kirpiklerinden öpen adama. Bir gözü kurşun yarası, Bir gözü kurşunun ta kendisi. İplikler bağlardı, İplikler çözerdi. İki rengi çok severdi, İkisi de siyaha benzerdi. Bir gözü çingene mahallesi, Bir gözü dağ evi. Kereviz pişerdi kışın, Acı baharatlarla. Dilinin ucunda yangınsı tat. Bir gözü sabah uykusu, Bir gözü iyi geceler dileği. |