Her şey dönüyor sanaGel desem ve gelsen yorgunuyum ellerinin desem bırakma tut desen bağlansak bu şiirin diliyle bizdik küflü hikayeler kıpkızıl titreyenim sen kapısına papatya çizen kız geceyi anlamaya çalışırken denizler savuran parıltılı saçlarınla oturup kalıyorsun sofanın eşiğinde saydamlığınla bilirim Naradır sükutun senin okurum kalbindeki o soğuyan kederi yorulduğunu görürüm kuşkularla utangaç yüzünden hicran sıçrar da aşkından vuslat demir atar limanlarıma tut ki beni çağırıyorsun mimozalı ışık gibi tut ki deva sağarak uyanmak istiyorsun tut ki hasret besteliyor haykırışların hayat aleviyle yakarmıydın kalbimi! bu Ağustos akşamı İstanbul ışıltılı yıldızları gezdiriyor çileyle bir uçurum dolunayla süzülüyorum meçhule Ey Sevgili! gecelerim fecirdir her günüm gökkuşağı köpük köpük bulut çiziyorum gökyüzüne şehrine gelip başucunda duran dolunayların emzirdiği dilim ile senin baktığın akşamlarda senin içtiğin kahseyi dolduruyorum gölge oyununda izlerin duruyor hep sevdaya eski zamandan ödünç tebessümün yansır bu vedaymış ki sende susar bende gezer hasret büyütür kalemimizin ucunda ki acılar terk-i diyar edeli umutlarımız bizi beni söyletir gece: tiryakisi olduğum Seni demlenir ağaran saçlarım... |
........................................... Saygı ve Selamlar..