SÜRGÜNDünyanın mor düzeneğinde, Raylar geçiyor sabaha karşı. Bir çivi çakılıyor ahşap mahzenlere. Yüreğim göçebe... Yumak yumak ... İnce ince... Örülen bir sürgün bu. Otobüs duraklarına, Ana caddelere, Karanfil bıraktığım. Oyun sahnelerinde, İzlerken telli duvaklı , Al yanaklı rüyaları, Yatağından sıçrıyor. Kalbimin derin hülyaları. Bir sürgündür bu. Köy yollarından aşıp, Tenha yamaçlara sığındığım. İçimde binlerce , On binlerce ateşböceği, Saklanıyor ışıklı erguvanların, Buğday başağı temreninden. Yürüyorum. Yalınayak... Çıplak... Sonsuz... Evet sonsuz... İçimdeki sürgün, Alnımda birikiyor. Bir krater çıkıntısında, Yanardağ oluyorum. Küllerim, Meydanlara savruluyor. İnsanlara... Bekle beni içimdeki sürgün! Bekle! Umuduma gömülüp, Geleceğim bir gün. İzle! |
Beğenerek okudum…
………………………………..Saygı ve Selamlar..