GÜNEŞE KARŞI
Saçlarım güneşe karşı dağılıyor.
Bin yıllık bir geçmişin izi, Ellerimin çini kaplı çizgilerinde, kayboluyor... Ve o karşımda uyuyor. Kirpiklerinin uzun sevdasında, Kendimi görüyorum. Parmaklarında ürpermeyle karışık, Sabahın esintisi... Üzerine örtülü mavi kelebekte, Kalbimin derin sevgisi... Ve o karşımda uyuyor... Masallar dolaşıyor karanlık evlerde. Dudağının kenarındaki minik kıvrımda, Benekli sandallar... Her bir sandalda, Sürüklenen yapraklar... Gece gök taşları düşüyor bulutlara. Gök taşlarının indiği boşlukları, Mucize kokulu gülümseyişleri dolduruyor. Saçlarım güneşe karşı savruluyor. Sabah mahmurluğu omuzlarımda... Buğday kokusu tırnaklarımdan damlıyor. Damlalarda çiğ tanesi... Çiğ tanelerinde Bursa... Yeşil bir tülbent giyiyor saç tellerim. Deniz yıldızları ağlarla çekiliyor. Bir mapushane duvarına, Şiirler yazılıyor sigara dumanından damıtılan. Ve o karşımda uyuyor... Nazım Piraye’nin adını, kol saatine kazıyor. Leyla, Mecnun’a kavuşuyor, Uçsuz bucaksız çöllerde. Ve o karşımda uyuyor... Hayat... Yeniden başlıyor! |
tebrikler ve saygılarımla...