Beyaz Bulut
pencereleriyle beni içine alan uyku
yalan bir yerin sessizliği ile baş başa bıraktı artık gözlerimden ayrılıp kızıl çiçeğe su veren koca bir yalnızlığı boynuma asıyorum gitgide daha da küçülüyor ve büyüyor içime sokulan yara hayalimin kapılarını aralıyorum bir bir zerresine binlerce yıl sığan düş yorgun düşüyor yaşamaktan parmaklarıma değen rüzgarın uyandırdığı uçarı beyaz bulut gürültüsü dalgınlığıma sorup sorup duruyorum olur ya düşersem boşluğun içine ellerimden tutan olur mu. |