Uçuk Yara
biliyordum her şeyin geçeceğini
günün muhteşem şenliği bize hatıra kalacak yıldızlara seda salan anımsamalar ve bir uçuk yara gibi uçsuz bucaksız ışıldayan aşklarımız ben en çok güzel denizlerin üstünde o derin sulara dalıp mavilikleri süsleyen çiçek olmak istiyordum iki yansıma arasında hangisine düşeceğimi bilmeden atıldım boşlukların içine aya uykulu bakan çocuk sakinliğim dinledikçe kayaların kalbini yosun bağlıyor göğün beyaz bulutları evine dönen yorgun balıkçı mı olsam yoksa içi kuruyan vahi mi uysal sevgilerle uzayıp duran yalnızlık şarkılarına kapılıp içimize çekilen duyguları dinliyoruz ağlayıp ağlayıp geçiyoruz eski izlerimizden. |