Uçur Dedi Rüzgara
Beni uçur dedi rüzgara, uğultular eşliğinde
inzivaya çekilmiş bir yaprak kopuyordu şimdi sürüklüyordu saçlarını, ah, ne de ayıp şey kabahat rüzgarda da değil, yaprak savrulmaya eş ya da öyle görünüyordu, her şey görünürde onlara gölgeler eşlik ediyordu, en tepede güneş çatırdıyordu ağaç dibinde yeşeren otlar ota boka sarıyordu oradan geçip, giden insanlar hıncına alamayan bir tekme savuruyordu ezilen bir tek böcek değildi bu koca yerkürede insandan arda kalan her ne ise yok olup, gidiyordu halihazırda gidiyor iken rüzgar önüne bir şeyleri katmasa hiç olur muydu? |