İskele
Yaklaşıyorduk iskeleye, hislerimizden uzaklaşır iken
Eminönü burun deliklerimize asılıyordu Pruvaya vuran ay gözümü aşırıyor ve ne de güzel ekmek arası balık kokuyordu. Köprü trabzanından geçtik vakit bir hayli geçti o an sevgililerin ilk öpücüğü birbirinin dudaklarına değil kadehlerine eğildi. Yaklaşıyorduk iskeleye İstanbullular lambur lumbur iniyor Onlar inedursun, kime aşık olduğu belirsiz bir balık ölüyordu anaç bir dalga kayalığa yaklaşan balığı her seferinde savurup atıyor kayalığın dibinde yeşeren yosun, balığın intiharını açıklıyordu. |