MEFTUNUM HAYATA: NE VAR Kİ BUNDA?
Vahaların keşfinde iç sesim:
Diri kehanetlerin her biri mademki alın terim, Ne duruyorum göğün zembereğinde? Yufka yüreğin de getirdiği tekbir, Yeter mi dağıtmaya derken Tüm evrenin kinini? Desem ki az sonra, Başlayacağım hangi kuramsa yine varlığın ihaneti, Bir de sırra kadem basan bayramlık giysilerim? Başucumda o sarı resim: Saçlarım sarının feleğini yemiş güneş misali, Pabuçlarımda kırmızı bir tebessüm, Avuçlarım dolu dolu; Sağımda zakkumların gölgesinde babamın Henüz sönmemişken gözlerinin feri; Solum da dolu dolu, Kıyamda kim ise sevginin teneffüs ettiği; Kambersiz düğün misali, Boncuk boncuk terlerken şişman komşumuzun Şimdilerde çoktan toprak olmuş Soluk teni. Dünden an’a dokunan, Yarınları hepten unuttuğum; Günü nasıl kovalıyorsam artık Kanatsız meleklerimin henüz tükenmemişken İyi dilekleri. Meftunum hayata ne var ki bunda? Mutsuzluğum mu engel olacak Sevgiyi nakşeden belleğimde kayıtlı Yeni başlangıçlara? Ne var ki; burkuluyorsam? Neden diye de kim sorarsa, Varsın geçiştireyim üçer beşer Sayarken göçenlerin taburunu, Adını da sayısını da unuttuğum yankılarını Çeyizlik düşlerimin. Zan altında hanidir marifetmişçesine, Gönül koymaların da yok hani haddi hesabı. Sergüzeşt bir beste mademki evrenin ikramı, Takati kalmayanların da alınmaz mı selamı? Hele ki baş koyduğun feleğin tahakkümüne Hafifçe tebessüm edip de Andıklarına rağbet eden yoksunlukları Varlığımın itikadına bedel. Yangınların titrek ışığı, Karalar bağlayan göğün terk edilmişliği bazı bazı Yine de tek isyan yok dilimde; Zamana uyumsuz şu kaçkın yüreğimde de Muteber sevdalara şapka çıkartıp, Aramadıklarıma mal ettiğim Hazin feneri kaderin kadar kıstası kayıp yarım; Aşk kadar uzak bir yalanken gerçek yüzüm, Sevgiden müteşekkil bir kelama banıp da hüznümü, Kalan son umut kırıntısıyla Çizerken son kalemin resmini. |
Şiirinizi çok beğendim…
…….………………………….. Saygı ve Selamlar…