Hıncını süpürüyor yaşamımızın ahı
Sancının sarsıldığı,
bilincin gürlediği, çığlığın koptuğu, umudun büyüdüğü zamanlardayız doğar mıydı ki aşk, sevda, güzellik, irade, insan, yaşam… Ya hiç kopar mıydı çığlık Ya hiç büyür müydü umut Sancı, tutmuş hıncını süpürüyor yaşamımızın ahı. Öyle sanır ki hep yerde kalacak yüreğin ahı, binlerce yüreğin ahı. Sessizlik saklamak için bütün canhıraşlarımızı, kasavetimizi, eseflerimiz doluyor suskunluğumuza. Ya şimdi, çığlık suskun, gölge, yarım, bir yokluğun acısına dövünür, zamanı eğirir kirmeninde. kutsaldın, yüceliklerin bir toplamıydın, inanır mıydı kendine gökyüzünün tanrıları binlerce fethe uğramış, talan edilmiş, tarumar edilmiş, sarsılmış, paramparça edilmişken beton kalıntılar arasında çaresizliğin içinde umudu görmeyi bilmiş, kaç yangın yerinden avuç avuç su toplamıştık… Erdemden bahçeler ekmiştik hem de nice nice Şimdi zamanı sevdaların kalbine ulaşıp yüreklerimizi büyük yürekle buluşturmanın. Şimdi zamanı bu dağlara basan her erdem çiçeğini solumanın, fark etmenin, hissetmenin. Kucaklamanın... |