UHUD
Uhud’dan bahsetmeye sözler kifayet etmez
O, öyle bir yerdir ki; anlatmak ile bitmez! Ağaçlar kalem olsa denizler de mürekkep Uhud’u tamamıyla, yazmaya vakit yetmez! Bağrında şehitler var; islam için can veren Hepsi de sahabeydi; Rasûlullah’ı gören Uhud’a bir kez giden, aşık olur oraya Yüreğinde kor duyar; onun sırrına eren! Uhud harp meydanında yaşanmış birçok anı Gidip de görmek lazım; git de ceddini tanı Toprağında şifa var; bereket fışkırıyor Cennette sümbül verdi, orda şehit yatanı! Birgün Resûlü Ekrem; Uhud dağında iken Dağ yerinden sarsılmış; O’nun pür haşmetinden Demiş: "Usbut! Ya Uhud!" Üstünde bir Nebi var; Sıddık ve iki şehit; anladılar halinden! Uhud’a gidilmeden Medine’den geçilmez Öyle bir sırrı var ki, çoğu kimseler bilmez Rasulullah buyurmuş: bu dağ mübarek dağdır Uhud’a bakanların, gözünden nur eksilmez! Okçular Tepesine çıkıp ona bakmalı Tarihini yad edip yürekleri yakmalı Yaşanmış her hadise, hayallere düşerek Mü’minin yüreğinde, şimşek gibi çakmalı! "Biz Uhud’u severiz; Uhud da bizi sever" Bir Hadis-i Şerifte, Rasûlullah öyle der! O’nun verdiği kıymet, bizim için kıyastır Ya Rabbi onu bize, cennetinde de göster! Uhud bağrımda yara, gözlerimdeyse nurdur Ya Rabbi; gönlümüzü, sarsılmaz iman doldur! Uhud şehitlerinin gösterdiği şudur ki: İnsanlık için İslam, en doğru ve hak yoldur! Uhud; cennetten köşe, ebedi bir manzara Her hali ile güzel; hoş görünür nazara Keşke yüzyıllar önce, orada bulunsaydım Şehit olabilseydim, gömülseydim mezara! Medine’yi kucaklar, anne şefkati ile Nice mucize saklı, tarihler gelse dile Uhud dağını kimse hakkıyla anlatamaz, Değil böyle bir şiir, destanlar yazsa bile! Mustafa GÜL (Hamdi) (14.05.2017) |
Kutlarım...
................................. Saygı ve Selamlar.