7
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
2485
Okunma

Tarihi olmayan güvercinler de
İnsan çoğrafyasına yapmış yuvasını
Uyanan sabahların kıyısıdır burası
Yanık türküleri bin yıla hasretliği
Sadece güneşe mahsus değil
Kabuğunda çatlak tohum da ışık arar
Mevsimler ikindi vaktinde ağırlanırken
Tandırı yanık
Zirvesi bulutlu dağlar var
Geçit vermeyen hüzünlü öykülerde
Saçaklara çarpan rüzgâr sesi
Yolunu kaybeden hava soğur
Ellerin üşür
Çözemediğin sancılar beyhude
Kafanda cevapsız deli sorular
Eteklerinde tufanın kalıntısı
Ağır aksak öpme zamanı
Kaptan yolcusu var güvertenin
Yelkenleri fırtınaya göre ayarla
Yağmur yağar birazdan
Kimsenin görmediği öbür yüzüm
Ellerim denizköpüğü
Görkemli ihtiyar gürültüleri
Devriye gezer buralarda
Bir yüzün efkârı dağılır tebessümle
Vanilya kokusu yayılır etrafa
Salıncağı olmayan ağaçlarda heyecan
Defne yaprağı geçmiş kendinden
Eyy! nevbahar sende geldin gittin
Ürken kadının hayâli cebindeki çakıl taşları
Söyleyemedikleri başucunda
İmkânsız mıdır gülün açması...
Ümmühan Yıldız