Mevsim DöküşüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın An ki nazar eyliyor içli içli doluşa
Sanki zemin hazırlar gizli gizli soluşa... Issız tepelerden gün sırtı dönüp gitmekte Ağır yenilgilerden yine yorgunum anne Göğün boşluklarında kuş sesleri yitmekte Altta sular çağlıyor bense durgunum anne Telaşım eğri büğrü sadrımda koca duvar Gör bak muhtacım sana gitmeseydin ya, ne var Hüznümü kucaklayıp, genzimde gül yanığı Haleti ruhiyemle göçmek istiyor ruhum Gözde bulutlu bakış yağmurların sanığı Rüzgârlı havalardan kırılgan ve mecruhum İçimdeki sessizlik açılır perde perde Bir hüseyni nağmesi dilimde bugünlerde Kalbime yüklenmişim rüyalarım düzensiz Karanlıklar içinde alt üst eder ışığı Soluğumdan ürken can eskir yıllardır sensiz Böğrümde derin sancı vurur yüzü asığı Mukaddes sofrandaki helal sunduğun aştan Durur lokmalar hâlâ avuçlarımda taştan Dünümü yığa yığa bugüne gelen yaşam Kül rengi iklimleri yarınlara taşıyor Düşlerde yokken hüner ’bitti’ dediğim meram Dışarda akan hayat kıyıya yanaşıyor Gel annem, tedirginim ’omuzların gergin’ de Gel ki, kaybolsun dalga arandığım enginde D’üşüyor hayalimde cemre yüklü baharlar Doğup batan güneşle üşüyorum ansızın Ağır ağır yokuşu çıkıyorken katarlar Hazinle uğurluyor yine seni bu kızın Sen, beni bırakırken baki kalan âleme Ara sıra elimden tut bırakma eleme... Nezahat YILDIZ KAYA |
tebrikler selam ve dua ile