AŞK-I HÜZÜN
AŞK-I HÜZÜN
Gözlerin diyorum gözlerin Işıl ışıl şöyle duruyor yanı başımda Diline dolanmış boylu boyunca Bir geceyi birde şehrimi dolaşıyor sırlıca Dur diyorum dur Çekme öyle beni derinine deniz gibi İşgal edilmiş kucaklarda hasret hasret düşüp duruyorsun Sabret sabret güven güven dökül önüme Havada güneşli yar koynunda Deniz orman bizi bekler mi bilmem Dalmalı mıyım gölüne dalgıç gibi Yoksa bir çöl gibi kavrulmalı mıyım Yok yok ısınmalıyım içinde Yığın yığın olmalı yığılmalıyız toprağa Bugün zor bugün biz bize kalabalık Sözümüz vardı bize gitmeye Bugün ekmeliyiz toprağı su vermeliyiz çeliğe Şimdi yaban elde düşünüp durursun İçin içini yemekle meşgulken Ah başı bağlı yar Zaman çabuk akıyor burada Ah gönlü dağlı yar Ah o demli diyar Bugün için için yanıyorsun Fırtına gibi esintili gemi gibi işveli Sürmelisin toprağını gidip Yeşertmeli tüm umutları Çiçek çiçek açmalıyız yeniden .. Dur yolcu dur yavaş git tamda burada Ürkütme ceylanlarımı öyle böyle Sevda dağında gezinsinler özlemle Yamaçlarında biraz kaval çalmalı Şehri uzaktan seyretmeliyiz Serçeleri gezmeli hoyratça Biz bize ermeliyiz bugün Diz dize varmalıyız çöle Yeniden ve yepyeni dönmeliyiz yine El edip öpmeliyiz toprağı vererek hüzüne Bitmemeli aşk-ı hüzün 19.04.2017 Hayrettin Şahin |