0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
771
Okunma
gül mevsiminde
kamış kalemler yazıyor
tarihin yinelenmeyip yenilenen riya dolu yüzünü
sızıyor bir taşın çatlağından
sular
ah o yalnız sular
sular
bir mezopotamya mitosu
koynundaki yaralar enlil
kanat çırpan kuşsun pervazlarda
yağmur kuşu derler adına
soğuk bir taşlıksın sığda
beş köşeli bir yıldız
şattülaraptan kan ağlayan kara bir gül
getirdim sana tanrıça iştar
yenile soframın şaraplarını
yık içimin putperest tapınaklarını
uzun cümleler kurmazlar savaşanlar
son akşam yemeğinin mahremiyeti havari dudakların kadar günahkar
hattatlar çiziyor mukarnas yazıyla
gül kurusu kaderin saten giyslerinde yok oluşları
bahçene habersiz kara güller dikmiştin
budadılar çoktan gülleri bezirganlar bir seher yeliyle
maruni bir çığlık uyluklarımda inler durur
gizli bir şahit gibi sokuluyor havralarıma acem hüzün
rüyalardan
mahmur uykulardan uyanıyor halep
kandilleri ne zaman yanacak bu şehrin a çocuk
aramice yankılar yükseliyor akik saraylardan
hançerler mızraklar gömülsün toprağa
tunç bir mührün ön yüzünde aradım çocukluğumu
pişmiş kilden yapılı adak heykelciklerine adaklar adadım
bitsin bu savaş diye
kan pıhtısı damlıyor siyah göğsüne
kumral saçlı sonbaharlar getir baba
silahları at tarihin mezarlığına idolleri yık
halepte incili beşiklerde uyurdu bir zaman bebekler
tarihin kalabalık orduları
gözyaşı ve kanı yazadursun
mavi camlardan gülümsüyor sonsuza ölü bir çocuk
gitmeliyim yüzü ağıt çizgileriyle dolu bu kentlerden
palmira savuruyor göklere antik küllerini
kucağında ağıtlı bir bebek
halep avlularında
solgun ışıklar
halep düştü kumral perçemli çocuk
halep düştü
göçte durmadan arami kuşlar
savaş savaş savaş hep savaş
kağıtlarda simsiyah bir leke
sırtına alevden gömlekler giyip
kucağındaki ağıtlı bebekle uzaklaştı çöl vahasında güzel kadın palmira
adı mülteci
adı sığınmacı
adı sözde dünya barışı
ah o yalnız sular
sular
bir mezopotamya mitosu
koynundaki yaralar enlil
24.04.2017
Ömriye Karataş
5.0
100% (1)