Yavuklu 32-Bekleyişbiraz önce bir "seni özledim" deyişin vardı ki; değerdi ömre hâlâ dönüp bakmadın ceylan gözlüne.." "-nasıl anlatayım; … şu! ağacın altındaki kız yıllardır görmediğim sevgilim, canım" .. hiç evlenmemiş daha dün öğrendim.. ? "-yanında gördüğüm? beni avutmak için getirdiği dayısının oğlu" imiş! sandım ki sevgilisi, nişanlısı, eşi.. hayata küstüm onlu dualar ettim fallar tuttum yıllardır.. seviyor” çıktıkça; sevindim! başka şey çıktıkça bir daha çektim sonra? bir daha çektim !!! yıllardır; arayamadım onu ama hep yandı içim.. bildim ki yıllardır Afitabım mutlu benim küçük sevgilim "nasıldır" .. "-Mutlu!?" gözlerim ıhlamur ağacının altındakilerde dizlerim zangır zangır titremekte “-Mutlu! Mutluummm tutkum..” “!” “-se.. se.. sen.. sen miydin, sen burada mıydın Ankarada orada o ıhlamur ağacının altında” o yana bakıp gülümsüyor “yeğenim; Sezin, ablamın kızı. gelinimm” “- o! o kadar oldu mu” “- büyüdü.. ondokuz oldu” .. “- nasıl tanıdın” “- ben herkesi sen! Afitap bilirim seçemesem de; yürüyüşü tebessümü sesi gülüşü kahkahası endamı neşesi” “-bilir Ihlamur ağacını benim gibi seviyor üstelik kavuştular.. inşallah mutlu olurlar” “-inşaallah” “-evet senin gibi mesafeli .. biz hâlâ el ele tutuşmadık değil mi? Sezin gibi” “-başka şeyler olsaydı böyle sevmezdim belki alışmadığım bilmediğim için ihtiyaç da duymuyorum şimdi” .. bir haftada neler oldu biliyor musun; kader işte dur ondan önce; Sezin’imin yanındaki kim sence? Sezin yeğenim değil.. gelinim.. asıl kim sence “damadım”? damadım değil? Muratım.. …. Muratçık.. Murat Mutlu birtaneciğinin, annesinin güzeller güzeli oğlu.. ömrümün doktoru.. … balayında “illa sen de gel” diye tutturdu.. kıramadım.. yolda araba bozulmuş.. durdu Antalya’da Gül Pansiyon!!? inanamadım; servisten indim gittim baktım; kimseyi göremedim valizimi alıp yerleştim gençlere “selam” söyledim bir hafta hastaneye gidip geldim.. bir şey vardı çözemedim.. dün ablama sormuşsun.. kim ki dedim! bu gün çocuklarla olayım dedim, kendime mükafat verdim.. ben her mevsim; ilk fırsatta gelir bu ıhlamurun altına seninle; çiçek açmasını beklerim.. her fırsatta, hemen her gün.. her hafta, her ay, her mevsim.. her sene.. senelerce.. ömrümce ümidimi kesmedim senden hiç şikayet etmeden !.........; seni anlatırım yüreğime seni beklerim hasretle.. sana kavuşurum seni bulurum.. seninle konuşurum ömür yetmiyor insana.. baş etsin felekle anlamı kalmıyor hasretin.. “hasret” diye kasdetdiklerinin kim bilir tarifi nedir “mutluluğun” inanıyorum ki… ben mutluyum.. çok mutlu değil belki.. en mutluyum.. |
Kalemin daim olsun
__________________________________Selamlar