VENÜS SİTEM VE UNUTUŞ
güldeste iklimlerdeyiz
çakırkeyf çiçeklerin son bakışında kamelyanın solgun oluşu koro halinde söylenen yalnızlık şarkılarından uçurumun kenarında sessiz soluksuz bekleme gizli kıyılarda aç yüreğini çığlık ekpreslerine değiştirmek için yaşamı ilk tohumu serp kıraç topraklara küçük asya kuş cıvıltılarıyla dolsun yeşim taşlı yüzüğün baharlar kuşanmış bir kusurcuğu var yalnız sularda oynaşan akşam ışınlarının menekşe rengi gözlerini çağırmayı unutmuş yaralı kuğuların dansına badem çiçekleri baharı gelişini haber veriyor tatlı saatlerde uçup gidiyor kelebekler kozalarda yitirdim seni bir taşın serinliğine dayanıyorum gemilerin verdiği viya viya umutlara yaşlı bir limana çekildiğini haber veriyor yoksul balıkçı kırlangıç sürüleri çekip gittiler altı aylık ömrü olan aşklardan ilk tohum çiçeklendi çıplak kayalarda kuşların kanatlarında günün son ışıkları bir peri masalına dönüşüyorsun devingen ırmaklarda bir yıldız göz kırpıyor gökyüzünden ağustos böceklerinin sesiyle şen o son yaz ah akşam yıldızım çolpanım zuhalim işte andromeda bir dilek tut ilk ışığını saçarken güneş kavuşmalar olsun diye ayçam ay parçam gün ağarıyor pire limanında kırlangıç çığlıklarıyla gömüyorum seni sitem ve unutuşla akdenizin mavi sularına kuğuların yaralandığını haber veriyor grek şarkılar aç koynunu küçük asya venüs uzak akdeniz defne çelenkleriyle karşılıyor homerosun çocuklarını kuş cıvıltılı elvedalar adım benim Ömriye KARATAŞ 10.04.2017 |