AH YÜREĞİM
AH YÜREĞİM
Başka bedenlerde boy veren tereddütleri benimsedin sen, Yitip giden anıları düşledin, Büyük olduğunu sandın Küçülürken sahte tebessümlerin gölgesinde, Olmadık acıları, Olmadık telaşları yaşattın bana, Ki seyyah oldun düş kırıklıkları arasında ve uçarı bir kuş gibi yaralandın sinsi gülüşlerin sonrasında. Ah yüreğim, Seni, darağacına asacağım bir gün… Bir gece, O büyük yıldızın ilk ışığında, Yaralı ve yarı baygın bir halde bulduğumda seni, Yavaşça ve mırıldanarak, Tedirgin ve ürkek bakışlarını savurarak etrafa, Eski köle pazarlarında efendilerinden kaçan bir köle misali, Onca yük ve onca yara ile sırtında, Göğüs kafesime yerleşen davetsiz misafirdin sen.. Ah yüreğim, Seni, darağacına asacağım bir gün… Söyle şimdi, Bu yaktığın… yakacağın kaçıncı ağıt senin, Daha kaç defa hırpalayacaklar, parçalayacaklar seni. Sözüm ona dünyalar kuracaksın yine, Cevaplayacaksın kendince sorduğun soruları, Ve daha ne kadar yıpratacaklar, ne kadar savuracaklar seni... Ah yüreğim, Seni, darağacına asacağım bir gün… Bir belirsizliğin arifesindeyim yine, Sığınacak birkaç kelime dışında bir şeyim yok, Umut denilen şeyin eteklerini ateşler sarıyor, ve medet diye beklediğim umutlarım kor olmuş yanıyor… Ah yüreğim… Seni, darağacına asacağım bir gün… 10.04.2015 |