kafa akrostiş.....okyanus kokularıyla topla saçlarımı boynu bükük cümlelerim akl-ı selim bakışlarıma öykünmekten geri durmuyor hiç ihmalden intihara bürünmüş gözlerim arasa da seni nemli kaldırımlarda darağacında sallanan sadece gözyaşım değil sebepsiz yere çaresizliğe eğilen avuç içlerimden sor beni omuzlarımın yalpalaması benim suçum mu kanatsız serçeler öptü senli an(ı)larımın alnından ve teninden vazgeçti dudağımın tebessümü ki gözbebeklerin vardı en koyusundan, göğsüme mühür yaptığım bir de saçlarımın karası sağ omzunda şizofrenliğine müptela bir sevi sızıyor parmaklarımdan şimdi nisan yanımda gri bulutlar sevişiyor durmaksızın kafam, ölesiye dumanlı olmayışına hem bilmezsin ki sen güneşi elinden alınmış çocukların üşümesini belki anlatırsın beni, gözlerinde koşuşturan ceylanımsı düşlere geçmiş zaman dilimlerinde dillenir kelimelerin bulutların çatık kaşlarına aldırış etmeden yağmurları giydirirsin yüreğine belki de olasılıklar dahilinde imkânsızlığa kafa tutar, yeniden unutursun beni ..... esmer bakışlarının asaletine sığındım yine söylemene gerek yok ben de biliyorum katledilen ömrüme gelmeyeceğini ki senden yana hep ketum bu rüzgar kokunu bile yasakladı ciğerime yüreğimi yasladığım dağ yamaçları bile toz bulutu şimdi senden geriye kalemini kendine köle ettiğin ruhu kangren olmuş beyaz sayfalarım kaldı sadece emel güneysu |
bir de saçlarımın karası sağ omzunda
Nefis bir betimleme ve hüzünlü mısralar...
Kutlarım, sağlıcakla kalınız.