Yalnızlığın Tadı
aldatıcı olmaya çalışanı yazıyorum
ne fena gri içinden geçecekmişiz gibi kalbe kadar mavi harflerle yürümeyi biliyorum da beni anlamak ne kadar zor değil mi parmak parmak üstüne küçük mırıltılar uykuya varan ilk tatlı söz ile selamlamak oldu içimdeki vadiyi kalabalıklar armonisini netleştirip bir sarmaşığı sevmek pahasına erteledim gecemi itildim yılanlı yaprakların uzağına yalnızlığın tadıyla uyandım faraziye keşfe kapılıp anlaşılmazlığın içine yeniden yeniden düştüğümde derin ipuçları kalmayacak kadar sivrildiğinde uç uca çarpan fırtınanın dalgalara nasıl iliştiğini nasıl köpürüp sertleştiğini sırası gelen su zerreciklerine sordum bir tesadüf kuyusunun senli benli uğultusundan başka duyan olmadı koca kulaklı midası arslan ağzı yavrusunu korkuttu ben senin için ölümsüz bir his yaratıyorum kulağıma fısıldayıp durma yankı yumağıyla azan arzuyu pes edip sürüklenirken dudağımda ne olur veda etme hayallerime. |