ROBİNSON YALNIZLIĞI
beklemek
kırık dökük şarkının nakaratı buruk ve içli beklemek kuytu sokaklarda neon ışıklarıyla glatyatör gülüşlü sevgiliyi yiti şafaklarda savrulup çatlayan bir tohum gibi hüznüm çaresiz bardağımdaki şarap yıllanmış mahzenlerin zindanı zamanın kurgusu domino taşları gibi dudaklarında ilk günah fesleğen kokulu pencerelerden bağışlanmamış bir aşk üşüyor gözlerinde yaban güvercinleri kaldırımlarda duygusal beklentiler yağmur çiseli aynalarda soğuk meze yüzün dudağındaki ilk günah har öpüşlerin medcezir saatleri beklemek bir rüyayı imgesel boşluklarda bendini yıkarak ırmakların tohumlar saçarak alkım baharlara cemreler gibi kor ateşim ilk günahım benim mavi trenler peşinden koşan çocuk yaşamın ucunda artık kederli bir uykusun tohumlar saç kurak topraklara tanrı enlile adaklar ada kurtar gövdeni yalnızlığın koşullu yazgısından ıssız şiirler adasında kuşlar robinson kadar yaralı yitip gittiğimiz eylül akşamlarında bir robinson yalnızlığı masamda senaryo aşklar taş plakta marko melkon rebetikası adak ağacı çoktan döktü yaprağını sesinin sanrısında uzun bir robinson yalnızlığı Beklemek yorgun bir düşü yitik bir nidayla kan ter içinde uyanarak beklemek yabancı bir kalabalığı robinson yalnızlığı Ömriye KARATAŞ 03.03.2017 İSTANBUL |