MÜSAİTSEN ÖLELİM SEVGİLİM
raptu zapt altına alınmış dilimde harfler
bir menfeze sıkışmış kalbim başımın ağrısı, narkoz yokluğun bil fiil dalgın dalgın düşünmeme vesile çok düşünen adamlar çok düşük yaparmış tıbben bir açıklaması yoktur bu kanamalı cerrahatın belki rivayet eder bir yahudi teolog. en az rönesans kadar mühim yokluğun ispanyol bir şair gibi, kurşuna diziliyor beyin hücrem. ruhuna özgürlük şiirleri okunmalı cümle kahramanların ve kahırdan geberenlerin... ve on iki taksitle ölünmeli bir pazar akşamında. sen yatağın bir kenarında çırılçıplak soyunmuş ayaklarını karnına çekmiş üstelik memen elime geliyor. aklımın soyunmasıdır bu. psikoloji öyle buyurur lastik dumanı gibi simsiyah. biliyorum uyandırsam seni öpme saikim teşebbüs aşamasında bastırılır çığlığınla ve çığ altında kalır çoçukluğum beni bulabilirmi bir kurtarma ekibi bu masalın iyi bitme niyetiyle. bir mülkiye müfettişi bütün mülkümü elimden almış gibi, namluya KHK ile sürülmüş bir mermi gibiyim. şapkamı çıkarırsam şapka kanununa muhalefet sayılırmı. eller yukarı yoksa öldürürüm kendimi. birazda ögretmenler tahtaya kalksın bütün öğrenciler payına ve pay edilsin ne varsa yer yüzünde yüzünün kara parçası hariç ettafı çitle çevrilmiş. gözlerim tarafından. ikikere iki kaç ederse etsin ben seni bütün sayılar kadar seviyorum. yani son bahar yağmuru gibi yağınca üstüme fikrimin bütün duraklarında sana kalkar minibüsler polis çevirmesine takılır ruhum seni anons eder telsizler görüldüğüm yerde vurulurum sana papiyonlu bir adam gibi ölürüm gözlüğüm düşer ellerim düşer düşerim yolarına mümin bir teolog şehit diye rivayet eder belki. müsaitsen ölelim mi sevgilim... pynst |